“Gerçekten nereliydim ben Nereli olmalıydım Yaşamım oradan oraya sürüklenmekle geçmişti. Fırtınalı bir denizde kaybolan küçük bir sandal gibiydim. Sakin bir liman bulup sığınamamıştım. Yaşamım kaçmakla mı geçmişti, kovalamakla mı, onu bile bilmiyordum.”
2000 yılına az bir zaman kalmıştı.
Dünya, felaket senaryolarıyla yeni bir dönemi karşılamaya hazırlanıyordu.
Yaşamını düzene sokmayı bir türlü becerememiş yalnız bir adam, beklenmedik bir rastlantıyla umutsuz bir arayışın peşine düştü.
Farklı bakmaya, kendi dünyasının penceresinden geçmişi ve yaşadığı anı görmeye çalıştı.
Tarihten süzülen olaylar, karışmış aklında dostlarından kalan birkaç resim, bir türlü toparlayamadığı düşünceleri kafasının içinde dönüp durdu.
Basit bir sorunun yanıtının peşindeyken kendi bulanık
geçmişiyle de yüzleşti.
Roma alemlerinden uzay çağına uzanan bir dönemin içinde kaybolurken küçücük de olsa bir ışık aradı.
Şimdi zamana karşı bir yarıştaydı.
Kendi geleceği için iki bin yıllık geçmişe açılması gerekiyordu.
Ama çıkış noktasını nerede bulacaktı Kime ulaşacaktı
O ışığı bulmanın güçlüğüyle iki bin yıla bir bilinmeyen, X ekledi.
Eski arkadaşların silik gölgesiyle yeni karşılaştığı güzel gözlerin arasında
ayakta kalmanın yollarını aradı.
Kullanıcı Yorumları