Kitabın üslubundan ve müellifin diğer kitap ve makalelerinden anlaşılan odur ki; Filibeli Ahmed Hilmi Bey, bu gerçeklerin çoğunu veya benzerlerini bizzat yaşamıştır. Kitabın ismine gelince; hayal soyut bir manayı veya gerçeği görüntü şeklinde tasvir ve temsil etme duyumuz demektir. Kelimenin etimolojik yönü, çok güzel atlar kafilesinin insanın gözü önünden geçmesi manasına gelir. Duru görüş denilen, veli insanların keşifleri de bu hayal duygusunun biraz daha fazla gelişmesidir. Bu büyük zatlar, çok önemli, derin ve soyut manaları, hayal duygusu ile somut nesne ve olaylar olarak görürler. Normal insanların rüyada gördüğü gibi.. Nitekim bazı dinî kitaplarda keşfin ismi rüyettir. Rüyet somut görüş demektir. Amak-ı Hayal ise hayal, keşif ve rüyetin en derin ve gerçek şekilleri demektir. Evet, Ahmed Hilmi Bey bu kitabında bine yakın soyut ve manevî gerçeklerin fotoğrafını çekmiştir; tasvirini yazmıştır; o manevî ve soyut gerçekleri bizzat hayatında yaşamıştır. Mantık ilmine göre soyut ile somut, mahiyet ile hüviyet birleşirse hakikat ortaya çıkar. Demek bu kitap hakikatin en yüksek seviyede ifadesidir.
Kullanıcı Yorumları