Irkve Milliyetçilik: Yönetenlerin elindeki büyülü âsâ... ezilenin hıncını, ezenin gösterdiği hedef gibi işaretlenmiş bir yanlış gazaba dönüştürmeyi sağlayan mucizevî iksir...
Aryen fantazmının, ırkçılık ve milliyetçiliğin başladığı miladi bir çağ olmamıştır. Ama soy/ırk/milliyet kavramlarının, çeşitli
dönemlerde yönetenler ve felsefî ideolojiler aracılığıyla akılcılaştırılarak hepsi de aynı kategorik etkileri ve sonuçları
doğuran kullanışlı ideolojik biçimlere sokulduğu doğrudur.
Antik zamanlarda soy fikriyle, soyluların egemenliği icra ediliyordu. Modern çağlarda ise soylu, mağrur, şanlı, ahlâklı, kahraman ve yüceyi ifade ederek ırkın mensubuna bitimsizmiş gibi görünen birleştirici bir manevi güç veren ırk/millet kavramları, devletin ve egemen düşüncenin bekâsının korunmasında ve yönetilenlerin rızasının üretilmesinde daima
ideolojik mucizeler yaratmıştır.
Peki, bu mucizenin Avrupa'daki karşılığı neydi
Irkçılık ve milliyetçiliğin üzerine inşa olunduğu köken mitlerinin tarihyazımları ve felsefelerle birlikte yürüdüğünü söyleyen
Poliakov, tarihsel olguları inceleyerek mitlerin değişik ideolojik kılıflar karmaşası altında modern ekonomi-toplum ve devlette hâlâ nasıl işlediğini gösteriyor.
Bu çalışma, adım adım kapitalist moderniteyi üreten ırkçı-milliyetçi zihin yapısının modern Avrupa uygarlığının “evrensel“ kazanımları ve armağanları olarak görmeye alıştığımız, Hümanizm, Aydınlanma, akılcılık ve hattâ “bilimsel düşünce“ gibi öz niteliklerinin organik bir meyvesi olduğu tezini oldukça ikna edici kanıtlarla ileri sürüyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Kullanıcı Yorumları