... Ama aniden film durdu, perde beyaz oldu ve ışık yandı. Titreyerek koltuğuma gömüldüm ve peruğumu düzelttim. Film bobininde bir sorun olduğunu söyledi. Ayağa kalkmak isterken orkide kokan ellerimle omuzlarına bastırarak onu engelledim. Sonra ellerimi çektim, kımıldamadı. Salon karardı ve film devam etti. Neredeyse bir solukta bana, “Kokunuzu sevdim“ dedi. Karanlıkta gülümsedim; ama bu bir zafer gülümsemesi değil, ağlamak üzereyken refleks olarak yapılan gülümsemelerden biriydi...
Babasını tanıma fırsatını hiç bulamayan Nina, hayatı boyunca bunun ezikliğini yaşamış, orta yaşların başında bir kadındır. Her zaman sorunlarından bahseden zor bir anneye sahiptir ve sevgisiz bir hayat yaşamaktadır.
Yapayalnız hayatını paylaşabileceği düşüncesiyle evlendiği adam onu ilgisizliği ile düş kırıklığına uğratmış, evliliğinde de aradığı mutluluğu yakalayamamıştır.
Nina bitmekte olan evliliğini düzeltmek ve kocasının dikkatini çekebilmek için kadınca küçük bir oyuna başvurur:
Kılık değiştirmek ve onun karşısına farklı ve seksi bir kadın olarak çıkmak... Her hafta aynı gün, aynı sinemanın aynı salonunda oynanan bu küçük oyun, Nina'yı ve onu tanımayan kocasını heyecanlandırmakta; fakat bu giderek iki taraf için de, acı verici bir hale dönüşmeye başlamaktadır.
Kullanıcı Yorumları