Resulullah'ı (s.a.v) görmeden Müslüman olan Veysel Karani, sadâkat ve sarsılmaz imanıyla benzersiz bir hayat sürdü. Allah, Resulullah ve anne sevgisi ile dolu bir yüreğe sahipti. Yaşlı ve hasta annesinden aldığı izinle Medine yollarına düşen Veysel Karani, Resulullah'ı görüp, mübarek ellerini öpüp koklamayı arzu ediyordu. Ne var ki, gönül gözüyle gördüğü, Peygamber'ini dünya gözüyle göremedi. Nefsin terbiyesinden kaçıp Rabbin (c.c) terbiyesine sığındı ve bizlere "Nasiplerinizin peşinden koşmayın, bırakın onlar sizin peşinizden koşsun." nasihatini bıraktı. Aşk yolculuğu ile örnek olan Veysel Karani, yüksekliği tevazuda, liderliği halka nasihatte, nesebi takvada, şerefi kanaatte, rahatlığı Zühd'de, zenginliği ise tevekkülde buldu. Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) vasiyeti üzerine kendisine teslim edilen mübarek Hırka-ı Şerifi büyük bir itina ve hürmetle bütün gittiği yerlere taşıdı. Nurlu emanet yüzyıllar sonra İstanbul Hırka-ı Şerif camisinde Resulü Ekrem'i (s.a.v) göremeyen gözü yaşlı âşıkların ziyaretgâhı oldu.
Kullanıcı Yorumları