O birkaç güzel günde geçmişi mutlu çocukluk anılarıyla, geleceği o çocukların umutlu yarın hayalleriyle süsleyip, aslında olmak istediğimiz “haller“le sevdik birbirimizi. Dudak dudağa gelmedik hiç. El ele tutuşmadık uzunca bir süre. Sevgiyi özenip bezenerek paketleyip, ya beğenilmezse telaşıyla kıvırarak fiyonklarını sunduk birbirimize. Denize baktık, rüzgarı dinledik, güneşin doğuşunu izledik. çok içtik, içince güldük, gülerken sarıldık, sarmaş dolaş uyuduk, hiç beraber uyanmadık.
Her sabah başucumda bir nota açtım gözlerimi. Kısa cümlelerle yokluğunu savuşturuyordu. Kaçışını, korkuya yordum. Bir düşten apansız uyanmanın hayal kırıklığını yastığımın altına sokuşturup, her seferinde onun yanına koştum. Aşıktım. Ve kocaman şeyler vaat eden kocaman bir hediye paketiydi aşk. öyle büyülü bir güzelliği vardı ki, fiyonklara asılıp paketi açamadım bir türlü. Onu dinlemedim, anlamaya çalışmadım. Görmek istediğimi görüyor, duymak istediğimi duyuyordum. çok aşıktım, çok bencil... çünkü aşk bencildir!
(ArkaKapak)
Kullanıcı Yorumları