Belli ki bana özge bir sırrın sahibiydi.. Kalbime dokunacak kadar tesirli bir sesle sıraladı sözcüklerini... Dedi ki:
Seni tamamlayacak, Anka kılacak hikâyenin kahramanı benim... Asırlar öncesinde bulman gereken yazgının adıyım... Ben Kimya'yım... Hep karanlığa takılı kaldı bakışlarım... Küçücük bir kız çocuğu iken bile vardı karanlığa merakım... Moğol istilası ile hırpalanırken etrafım, Selçuklu sultanları ile hikâyeler tarihe yazılmak üzere akarken zamanın koynunda ne bir sultandım ne de bir prenses...
Asiydi tabiatım... Yağmur damları ile oynar çiçeklerle konuşurdum... Mutsuzluktan parçalansa da hatıralarım, karanlığa âşıktı bakışlarım... Ben Kimya'yım... Kısacık ömrümün uzun aşkı için yaratılmışım! çok sonra anladım... Şimdi tanık olsun bütün tanık olacaklar sadece ismimin yazgısını yaşadım... Zaman: On dördüncü Yüzyıl!... Mekân: Mevlana'nın haremi... Saat: Şems! İsmim: Kimya! İmza: Aşk
(Tanıtım Bülteninden)
Kullanıcı Yorumları