Bir taşımdır mektup. Aşk oluntusu içinde esriyen bireyin öteki'ne karşı beslediği dizginsiz arzunun bir dışavurumudur. Aslında anlatmak istediği hiçbir şeyi olmasa da bu hiçbir şeyi paylaşmak ister âşık.
Tıpkı Goethe'nin dediği gibi: “Gerçekte sana söyleyecek hiçbir şeyim yok sevgilim ama yine de bu hiçbir şeyin ellerinde olması güzel.“
(Arka Kapak)
Napolyon Bonaparte'tan Josephine'e
Paris, 28 Ekim 1795
Uyandım seninle dopdolu olarak. Yüzün ve insanın başını döndüren dün akşamın hatırası bir an olsun uzaklaşmadı yüreğimden. Tatlı ve eşsiz Josephine, yüreğimde ne tuhaf bir etki yaratıyorsunuz siz. Kızıyor musunuz Hüzünlü müsünüz Kaygılı mı... Bitap düştü ruhum üzüntüden, ve dostunuz için huzur diye bir şey yok artık... Ama bana hakim olan o dipsiz duyguya kendimi kaptırarak dudaklarınızdan, kalbinizden beni kavuran alevi çekip aldığımda benim için daha fazlasının sözkonusu olduğunu anladım. Ah! Yüzünüzün sizi yansıtmadığını asıl bu gece derinlemesine farkettim. öğlenleyin gidiyorsun, üç saat sonra göreceğim seni. Bu bekleyiş anında sana yolladığım bir milyon öpücüğü kabul et benim tatlı sevgilim. Ama sen bana öpücük verme sakın, zira kanımı kavuruyor öpücüklerin.
(Kitabın İçinden)
Kullanıcı Yorumları