“Pek az iş Sisyphos'un işkencesine sonsuzca tekrarlanan ev işleri kadar benzer. Temiz olan kirlenir, kirlenen temizlenir, tekrar ve tekrar, gün be gün. Ev kadını, zamanın dışındadır: o hiçbir şey yapmaz; sadece şimdiyi sürükler.“
Simone de Beauvoir-
Gül özyeğin, öncü niteliğindeki bu çalışmasında, ev işlerini zamanın içine çekiyor - zamanın, tarihin, toplumsallığın. Bunu yaparken, gündelik hayatın ince kıvrımları içinde yol alıyor, gündelikçiler ve hanımları arasındaki mahrem ilişkileri birer iktidar ilişkisi olarak inceliyor. Modern orta sınıf ev kadınlığının ayrılmaz bir parçası olan ücretli ev hizmetlerinin kadınlar arası ilişkilerle olduğu kadar, toplumsal iktidarla ve ataerkiyle bağlantılarını ortaya koyuyor. Ankara'da kapıcılar, gündelikçiler, eşleri ve işverenleri ile yapılan derinlemesine görüşmelere, anketlere ve katılımcı gözleme dayanan kapsamlı bir saha araştırması yapan özyeğin, pek çoğumuzun hayatına değdiği halde hâlâ yeterince çalışılmamış bir alan olarak duran “ücretli ev emeği“ konusunda önemli tespitlerde bulunuyor. Cinsiyet ilişkilerinin salt kadın erkek eşitsizliği sorununa indirgenmesi, toplumsalı anlama çabamızın önündeki zihinsel engellerden biri haline gelmiş durumda. İnanıyoruz ki, Başkalarının Kiri, bu engelin aşılmasında güçlü bir etki yapacak.
(Tanıtım Bülteninden)
Kullanıcı Yorumları