Köylerden Büyük şehirlere, Türkiye'den, başka ülkelere göçenler iki dünyalıdır. Ne köylüdür, ne şehirli, ne Türkiyeli, ne de Avrupalı.
Bu kitapta; sosyal dayanışmanın, bireyler düzeyine inilmesi gerektiğinin, anlatımını bulacaksınız. Sizleri; ülkemizin kırsal kesimiyle ileri sanayi ülkesinin arasındaki sırat köprüsünden düşüp, yokluğa karışanların, Bedel'deki hüznünü tatmaya davet ediyoruz.
Oğlumuz iyileşir,
Babası çıkar hapisten,
Güler senin altın gözlerinin içi.
Dünyanın hali gibi halimiz.
Bedel, Amansız, Acımasız bu savaşın tasviridir.
1950'li yıllarda % 80 nüfusumuz köylerde yaşamaktaydı. Mehmet Erçen, Toros eteklerinde, romanında da hasretle andığı bir cennet köşesinin çocuğudur.
Bilinçsizce yapılan tarım, toprağa düşmanca davranan köylüler,
Doğaya karşı nankörlük, hoyratlık, benden sonra tufan mantığı, elbirliği ile güzelim beldeleri viraneye döndürünce, doğa da köylülerimizi eşekten inip uçaklara binerek el kapılarına yüz sürmeye, ekmeğini diyar-ı gurbetlerde aramaya mahkum ederek öcünü almıştır.
Kullanıcı Yorumları