İlk gidenler, beraberlerinde götürdükleri geleneklerinden, giyim ve yaşam tarzlarından pek taviz vermediler. Kabuklarına çekilip kendi değerlerine göre yaşadılar.
Onların çocukları, yani ikinci kuşak, evlerindeki bu geleneksel yapı ile okulda karşılaştıkları Batı dünyası arasında köprü kurarak entegrasyonu gerçekleştirdiler.
Bugün yetişmekte olan üçüncü kuşak ise kendini “oranın yerlisi“ olarak tanımlıyor.
Altmışlı yılların başında Almanya'ya göç başladığında, bu göçün her iki ülke için de böylesine büyük ve kalıcı sonuçlar doğuracağını kimse tahmin edemezdi. Bugün Almanya'da yaşayan Türkler kendilerini, içinde yaşadıkları toplumda daha sağlam, daha sıkı yapılanmış bir platformda temsil ediyorlar. Aradan geçen otuz yılda kültürel, sosyal ve politik haklar talep etme bilinci geliştirdiler ve birçoğunu da elde ettiler. Cem özdemir kendi hayat hikayesinden yola çıkarak, iki kültürün kaynaşma sürecini; en temel ve en önemli hak olan vatandaşlık hakkının kazanılması yolunda sürdürdüğü mücadeleyi anlatıyor.
(Arka Kapak)
Kullanıcı Yorumları