"Sanki bin yıllık bir uykudan uyanır gibi Nüksel. üzerinde bin ton ağırlığında bir beton yığını var da hareket edemiyor. Karabasan gelir de sesini çıkaramazsın, elini kaldıramazsın ya aynen öyle. Gözlerini açmaya dermanı yok. Aslında gözleri açık, göremiyor, farkında değil. Şimdi yavaş yavaş bir şeyler değişmeye başladı. Vücudunda dolaşan kan sanki azgın ırmaklar gibi şimdi, her tarafına hücum ediyor. önce kalbinin güm güm attığını hissetti kulakları uğuldayarak. Sonra o uğultu boğuk bir sese dönüştü. “Nuol, Nuel...” gibi sesler duydu, sonra bir ışık belirdi. Işığını engelleyen bir silüet gördü. Görüntü yavaş yavaş netleşti. Sesler de “Nuel”den “Nüksel”e evrildi. Kollarında gücü hissettiği anda karşısındakinin boğazına sarıldı."
O kadar da ilgilendiriyor mu gerçekten ölümden sonrası
Belki de aslolan yalnızca aldığın nefes,
Ruh koca bir tümör olabilir mi bedene yerleşmiş, habis
önemsediğin tam mı yaşamak
Yoksa sadece yaşamak mı
Var olmak mı
Hiç düşündün mü ne hissederdin bacakların olsa eksik
Ciğerlerin çekemese çam kokusunu içine nefes nefes,
Kalpteki mi acıtır, yoksa koldaki mi, kırık
Ruh çıkığı hastalığına hiç yakalandın mı
Belki başka bir ten seni iyileştirecek,
Başka bir el tenine değecek,
Bir başka, bir nefis.
Ruhuna okuyacak,
Anladın mı
Kullanıcı Yorumları