Yalnızlık kokulu bir şiir çekiyorum her sabah aynamdan; kendi hesabımdan... Hayatın ipine doluyorum sözcüklerimi. Gölgelerim olmasın için sığınıyorum geceye ve en çok da gölgelerimden kaçıyorum. Saçlarımın düğümünü geceyarılarında çözüyorum. Daha çok dipsiz anlarımda özlüyorum kıyılarımda gezen sesin rengini. Yalnızlık bir akarsu gibi dolaşırken damarlarımda, öyle seviyorum eksik yanlarımı. Bir ırmaktan geçerken düşürüyorum hayallerimi. Kanser hücreleri gibi büyüyüp çoğalırken yalnızlık, günahkar şehirlilerden kaçırıyorum yüzümü. Nereye baksam kalabalıkların yalnızlığını görüyorum. çocukların yalnızlığı burkuyor içimi, kadınların yalnızlığı... Hiç kimsenin kazanamayacağı savaşlarda ölen askerlerin yalnızlığı benzemiyor hiç birine... Yalnız olduğu zamanlarda konuşan şairleri özlüyorum. Yok olmak yerine varolmanın yalnızlığına sığınıyorum düşmanlarımın bile gözüne baka baka; onları canevinden vurarak oturuyorum krallığımın tahtına. çürümüş dişleriyle bana gülen arsız yığınların cinayetleri umurumda değil. Kendi kuytularında bir kadını boğazlayan canilerle benim işim... Bir çocuğun alınterini sömürenlerle savaşmak için seçtiğim yol yalnızlık...
Başkalarının duygularını kendi kanallarında akıtmak isteyenlerle dövüşmek için..
(Arka Kapak)
Kullanıcı Yorumları