Bilgi ve kültür merkezleri olan müzeler, kütüphaneler ve arşivler geçmişten geleceğe taşınan toplumsal bellek kurumlarıdır. Elinizdeki eserin konusu olan, müze saray niteliğindeki Beylerbeyi Sarayı da gerek yapısal özelliği, gerekse koleksiyonları itibariyle paha biçilmez hazineleri bünyesinde barındırır. Tüm kültürel miras eserleri gibi bu eşsiz müze sarayın da gelecek nesillere sağlıkla ve güvenle ulaştırılması gerekmektedir.
Kültürel miras eserleri ilk meydana getirilme süreçlerinden itibaren fiziksel, kimyasal, biyolojik, insan ve doğal kaynaklı pek çok riskle yüz yüze gelirler. Bu riskleri meydana getiren potansiyel tehlike kaynaklarının proaktif yöntemlerle önceden belirlenmesi ve bu tehlikelere önlem alınmadığında gelişebilecek risklere karşı önlemlerin de bilimsel metotlarla alınması gereklidir. Bilgi ve kültür merkezlerinin işlevlerinin sürdürülebilir
olması, herhangi bir riskle karşılaşıldığında dahi hızlı bir şekilde toparlanabilme özelliği ile kapasite geliştirerek bu riskin üstesinden gelinmesi karar vericilerin öncelikle ele alması gereken konulardır.
Dr. Kuzucuoğlu da eserinde bir müze saray ölçeğinde oluşabilecek riskleri tek bir yönüyle değil "Bütünleşik Müze Yönetimi" konsepti içinde tüm yönleriyle ele almış ve sorunlar ile önleyici çözüm önerilerini ortaya koymaya çalışmıştır. Kültürel mirasımıza etki edebilecek tüm olası riskler üzerine yeniden düşünmeye ne dersiniz
Kullanıcı Yorumları