Biliyorum,Sen Beni Sevmeyeceksin Recep Yılmaz

Biliyorum, Sen Beni Sevmeyeceksin

ISBN
9789944201445
Yazar
Yayıncı
Sayfa Sayısı
126
“Anasını sattığımın dünyasını anlamaya aklımız yetmiyor ki! Yetseydi zaten buralarda sürünmezdik! Üç gün iş olacak çalışacaksın, beş gün boş!.. Ne kendimize hayrımız var, ne çoluk çocuğumuza, ne de çevremize!.. Bize de Yazının devamı...
8,00 TL
%
17
İndirimli
6,64 TL Kazancınız: 1,36TL
Satışta değil
Telefon Kodu : 606820
 

Ürün Özellikleri

“Anasını sattığımın dünyasını anlamaya aklımız yetmiyor ki!
Yetseydi zaten buralarda sürünmezdik! Üç gün iş olacak çalışacaksın, beş gün boş!.. Ne kendimize hayrımız var, ne çoluk çocuğumuza, ne de çevremize!.. Bize de kaderin cilvesi yapamadıklarımızın altında kalıp ezilmek ve en çok da ölmek!“
“Hiç aklıma gelmeyen kederler beni sararak benzim büsbütün solup, gözlerim buğulandığında sana çok kırıldığımı anladım ve yine de hakkım olmasına karşın beddua etmedim, kıyamadım. Kabahati sende arama yerine içimi acıtarak da olsa, -her ne kadar özeleştirim kendimi haklı gösterse de- yine ben hatalıydım. Çünkü seni abartılı övgü ve iltifatlarla hak etmediğin bir değerler ve güzellikler şımarıklığına sokuşturdum, sen bunları anlayacak kapasitede değildin, ben bunu biliyordum. Tam da o noktada benim yanılgım başlıyordu; sana ne kadar değer vererek yaklaşırsam o kadar olgunlaşacağını sandım, çelişkili bir karar vermiş oldum, bu da tutmadı ve yine üzülen ben oldum. Sense hala hatanı anlamadığın gibi kuyruk yağı gibi donmuş şekilde su yüzeyindesin.“
Köprünün kenarında öylece arkalarından bakakaldı. Zeliha “beklerim“ demişti. Kızlar ağaçların arasında gözden kaybolunca köprüye döndü, sallanıyordu, aşağı baktı; nehir bulanık akıyordu ve akan suya baktıkça başı dönmeye başladı. Sanki kendisi de akıyordu suyla birlikte... Sonra hayalinde binlerce asker oldu akan bulanık su... üstleri başları eski, yırtık pırtıktı, karınları açtı... “Ya istiklal ya ölüm!“ demişti Başkumandan.. koşuyorlardı düşmanın ardından ve artık ölüm bile yaşamak kadar güzeldi... Dönmese bile Zeliha'nın kendisini sevdiğini biliyordu... Vatan şimdi Zeliha'nın ta kendisiydi...
Ihlamur ağacının altın takıları anımsatan yaprakları öyle güzeldi ki! Bunların bir apartmanın bahçesinde ya da dağ başında olmalarının bir önemi yoktu. Güzelliğin ilkbaharla ya da sonbaharla da ilgisi yoktu. Güzellik varlığın dönüşümünde ya da bulunduğu yerde değil, kendisindeydi ya da yoktu.
(Arka Kapak)

Kağıt Tipi

2. Hamur

Kullanıcı Yorumları

Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
3D Güvenli Alış Veriş
Taksit Sayısı
Taksit tutarı
Genel Toplam
1
6,64   
6,64   
×
Kapat