Yaşamdan ve insanlardan kaçıp sığındığımız, özümüze döndüğümüz tek yerdir doğa.
Doğadaki her şey, belki de özellikle dağlar bize aslında yaşamın gelip geçici olduğunu ve hep yalnız olduğumuzu bir kez daha hatırlatır. Kelime Yayınları'ndan çıkan Bir Yaşamın Dağları, muhteşem bir hayat öyküsünün yanı sıra bir dağcının maceralarla dolu tırmanışlarını ve bir yandan da doğayı bütün muhteşemliğiyle göz önüne seriyor. Kitabın yazarı olan Walter Bonatti çok genç yaşında Alpler'in en zorlu zirvelerine tırmanmaya başlayıp 1951'de Büyük Capucin'in doğu duvarına çıkmayı başaran dünyaca ünlü dağcılardan biri. 1954 yılında K2 zirvesinin fethiyle sonuçlanan ve dramatik olaylara sahne olan İtalyan dağ seferine katılmasıyla, daha sonra da 1955'de Dru güney batı sırtına, 1958'de Gasherbrum IV'e, 1965'de de kış mevsiminde tek başına Mattherhorn'un kuzey yüzüne tırmanmasıyla ününü pekiştirmiş. Bonatti, bir dağa tırmanışın dağcı için ne anlama geldiğini kitabında şu cümlelerle anlatıyor: “Dağlar bana aldatmamayı, kendime karşı dürüst olmayı öğretti. Bir yönüyle dağcılık çok zorlu bir okuldur ve bazen acımasız olabilir. Fakat en azından dürüsttür. Yüreğimde her zamankinden daha açık bir şekilde hissediyorum ki, bir insanın amaçları başkaları tarafından belirlenemez. Tırmandığım zirvelerden, keşfettiğim yerlerden ve elde ettiğim başarılardan sonra benim ulaştığım sonuç budur.“ Yazarın çocukluk günlerinden başlayan dağlara tırmanma isteği onu dünyanın en zorlu zirvelerine bazen tek başına, bazen de ekip olarak götürmüş, tüm bu tırmanışları başarıyla tamamlayan Walter Bonatti'yi dünyaca ünlü dağcılardan biri yapmış.
Bir Yaşamın Dağları'nda yazarın dağlarda diğer dağcılarla birlikte yaşadıkları deneyimler ve aslında insanın kalabalıklar arasında dahi nasıl da yalnız olduğu gerçeği şiirsel bir dille anlatılıyor. Bir dağa tırmanmanın sadece teknik ekip ve donanımla değil, insanın içindeki yeni yerleri tek başına keşfetme isteğiyle mümkün olduğu vurgulanıyor. Walter Bonatti, ilk tırmanışında macera ruhunu keşfetmesinden çok kendi yaşam tarzını bulduğunu belirtiyor ve bu yaşam tarzı Bonatti'yi on altı yıl sürecek olan tırmanışlara götürüyor.
1965 yılında zorlu tırmanışları bırakıp yaşamını keşif ve maceralara adayan Bonatti, sonrasında haftalık Epoca dergisi adına dünyanın en ücra bölgelerini gezerek bu deneyimlerini diğer kitaplarında okuyucularla paylaşmış.
(Tanıtım Bülteninden)
Kullanıcı Yorumları