Modernleşmenin o acımasız, o hızlı “değişim“ gücüne yüzyıllar boyunca onlarca uygarlığa ev sahipliği yapmış Anadolu da dayanamıyor. Geleneksel doku bozuluyor, yerini “yeni“ olana bırakıp tarih oluyor. Romanları, şiirleri ve gazete yazılarıyla tanıdığımız Tahir Abacı, bu hızlı değişim sürecinden “arta kalan“, kendini az da olsa kurtaran Anadolu'yu anlatıyor. Abacı, her biri ayrı yeri, ayrı güzelliği konu alan yazılarda “iç çekip“ nostalji yapmıyor; aksine yitip gidenlerin önemini, değerini vurgulayıp unutmamaya çağırıyor. Edebî tattaki bu yazılarda, kasabalarda dolaşacak evlere konuk olacak ya da eski taşra otellerinde konaklayacaksınız; çiçeklerin rayihalandırdığı bahçelerde gezecek, mahalli şairlerden dörtlükler, “yurttan sesler“ korosundan türküler dinleyip kâh neşelenecek kâh hüzünleneceksiniz...
Kullanıcı Yorumları