Irvine Welsh... Kimileri için “kimyasal neslin resmi şairi” oldu, kimileri için de bir “putkırıcı”... Ahlaki değerleri yeniden kurguladı. Deneysel ve rahatsız edici üslubundan ötürü zaman zaman baş tacı edildi, zaman zaman da yerle bir... Halbuki basit bir şeyi tekrarlıyordu her eserinde: Bu yüzyılda hiç kimse, hiçbir şey temiz kalamaz!
Belki de bundan ötürü Büyük Şeflerin Yatak Odası Sırları kısa sürede bir fenomene dönüştü. Cüretli tavrı, ironik dili, şaşırtıcı olay örgüsü, her yeni günde hayranlarına yenilerini ekledi. Olağanüstü bir durum değildi elbette seksten, şöhretten, ter kokan pis adamlardan söz etmesi. Benzer şekilde dünyada kendine yer arayanlardan, erkeksi rekabetten dem vurması da kimsenin yüreğini hoplatmamalı... Ne var ki, büyük şeflerin yatak odası sırlarını çözmek için kollarını sıvayan çapkın Danny Skinner'ın, sırları çözdükçe annesinin kendisinden ısrarla sakladığı babasının kimliğini bulması, bu arayış sürecinde bir uçtan (Edinburgh) bir uca (San Francisco) savrulması okuru bir girdabın içine çekiyor ki, asıl cazibe burada! Nefretin aşka, rekabetin dostluğa dönüşümü...
Bu zekice kurgulanmış roman, büyük bir iştahla size şunu müjdeliyor: Herkes biricik, sen dahil...
“Büyük Şeflerin Yatak Odası Sırları yankı uyandıracak, enerjik bir roman.”
The Daily Telegraph - James Walton
“Dinamizm, kara mizah, cesaret... Welsh'in en iyi romanlarından biri.”
Financial Times - Melissa McClements
“Trainspotting'den bu yana Welsh'in en iyi romanı.”
Kirkus Reviews
“Welsh bugün Britanya'da yazmakta olanların en yeteneklisi.”
The Guardian
Kullanıcı Yorumları