Uygarlık yolunda emin adımlarla ülkeyi topyekün bir dönüşüme sokmaya azmetmiş bir siyasi parti, Beyazıt Meydanı ile Kumkapı Sahili arasındaki, Gedikpaşa denilen avuç içi kadar bir semtte unutulmuş, kendi halinde ekmek parasını kazanmaya uğraşan kunduracıları hedef alırsa ne olur
Elbette hiçbir şey...
Peki, ya o kunduracılardan biri; tipik şark kurnazlığını her hareketiyle yansıtan biri, Gedikpaşa esnafını, siyasi iktidara karşı örgütlerse.. işte o zaman, mizahın, daha önce Türk edebiyatında denenmemiş bir türü ortaya çıkar!
Başbakanın, bir konuşmasında, “üç-beş çarıkçı” diye nitelendirdiği bu esnaf grubu, “çarıkçıları Koruma Cemiyeti” ismi altında dernekleşirse..
Bu dernek, zamanla bir siyasi partiye evrilip, iktidarın karşısına dikilirse..
Geniş kapsamlı bir toplum eleştirisinin mizahla harmanlandığı bu eser, Türk edebiyatına yeni bir soluk getirecek. Okurken, gülmekle düşünmek arasında, sonu olmayan bir yolculuğa çıkacaksınız.
Kullanıcı Yorumları