Bodrum'un orta yerinde, herkesin tanıdığı, elinden her iş gelen bir alem adam, Dalavera Memet. Bu yöreye rengini veren Giritliler'den, nefis bir halk adamı. Bu kitapta, Baskın Oran'la, Bodrum'la özdeşleşmiş hayatı üzerine sohbet ediyor.
Fonda, Bodrum'un sosyal ve kültürel tarihi var: Bu cennet mekandaki şen şatır yaban hayatının modernlikle tanışmasının hikayesi... Ama ne hikayeler, ne hikayeler! Yerel meşhurlar, yerel efsaneler... Yenilip içilenler, adetler... Komiklikler, tuhaflıklar... Acı olaylar, tatlı olaylar - ama illa tatlı olaylar... Tabiatla ve denizle didişmeler... Giritlilerle “yerlilerin“ didişmeleri... Canlı insan portreleri...
Ama aslolan, sohbet, burada! Bu sırf sohbeti uğruna bile okunacak bir kitap. Ve dikkat: Dalavera Memet, Bodrumca konuşuyor!
“Şimdi, biz iki kişi gideriz, içki içiyoz de mi bura (burada) Ben diyom, “Şu evin yanında bekle beni“. Adam gidiyo. Babam bir-iki dane daha içiyo. Sen de malsahibi. Babam diyo ki, “Ben, afedersin, bi su dökem gelem, hesabı ödeyem“. Bi kaçar para ödemeden, öle. öteki lokanta öle, öteki lokanta öle, en sonunda lokantacının biri: “Amma dalavera bu!“ dedi, oradan babamın adı Dalavera kaldı. Bene de ordan gari, miras!“
(Arka Kapak)
Kullanıcı Yorumları