Bana aşkı öğreten adam: Baba'm.
Demişti her zaman, “Aklını iyi kullan, kaydet bütün tecrübelerini, tek harfini bile zayi etme, mutlaka not al yaşanmışlıklarını, fikirlerini ve hayallerini, üret daima kendini...”
O gün bu gündür peçete kâğıtları da dâhil olmak üzere her yerde notlarım birikmiş, birikmişti. En olmadık anlarda karşıma çıkıveren o günkü teessürüm, huzurumun semeresinden alelacele karalanmış cümleler bugüne çözüm oluvermişti. Kitap yazmak gibi bir maksatla yapmamıştım bunları tabii. Fakat bugüne geldiğimde imha edilemeyecek kadar değer ve öneme sahip olduklarını gördüm. Sevinçlerim, hüzünlerim, hayatın bana kattığı tecrübelerim hep kazandırmıştı, yol arkadaşlarım olmuştu çıkmaz sokaklarda. Ben de yüreği güneşe pencere arayan insanlara, eğer birinin gözlerine ışık tutacaksa, değer diyerek bu içimden süzülenleri kaleme almış bulunuyorum. Şayet sorulacak olursa bu bir serbest çalışma; türü ise, kendimle hasbihâl olan aşkı, samimi hislerle, tamamen mürekkebe amâde olunarak, akışın götürdüğü bir dille resmedilmiş bana mahsus bir yazım.
“Dedi Şair” adlı bu kitap ve hali hazırda üzerinde çalışmakta olduğum “Dilimin Ucundakiler” adlı deneme kitabımla daha farklı alanda buluşmak dileğiyle, dost gönüllere sevgi, saygı ve hürmetlerimle...
Kullanıcı Yorumları