Değerli Eflatun Dizisi (10 Kitap) (4, 5 ve 6. Sınıflar için)
Bu kitaplar dizi halinde satılır.
Her kitap 64 sayfa, her kitap değerlendirme bulmacalı, 32 sayfalık değerlendirme kitapçığı ilaveli, doğru-yanlışlı, çoktan seçmeli ve açık uçlu değerlendirme sorulu, tamamı kabartma kapaklı, renkli, resimli, ebat; 13,5 x 19,5 cm
SETİN KİTAPLARI:
Patronun Haberi Yok:
En son sarı saçlı kraliçe başrol sevinciyle sahnede taklalar atarken, ben kimseye görünmeden salondan çıktım. Sanki görünmez gibiydim. Kimsenin yokluğumu fark ettiğini bile sanmıyorum. Simitçiymiş! Simitçi ne! Bu kadar önemsiz bir rol verildiğine inanamıyorum! Si-mit-çi
Evdeki Komutan:
Birden “Aaa yarın son günüymüş uçurtma festivalinin.” dedim. Kimse benimle ilgilenmedi. Sesim kulağımda tekrar tekrar yankılandı. Festivalin son günü olduğunu anneannem haberleri izlemese duymayacaktım ama ne fark ederdi ki?
Sen de Yapabilirsin:
Ve işte beklenen an gelmişti. Umut yerinden kalkıp Arda’ya yardım etmeye gitti. Ben hızlı hareketlerle onun yerine koştum ve resim çantasını açtım. Aslında kimsenin çantasına izinsiz bakmam.
Kirkula:
“Ne yapıyorsun? Kâğıdımı geri ver!” dedim. Vermeyince kâğıdımı çekiştirmeye başladım. O sırada öğretmen bizi fark etti, “Siz ikiniz ayağa kalkın bakalım!” dedi.
Bay Gizem’in Sırları:
Şanslıysak mı? Ya değilsek? Bunu sormama zaman bile kalmadan raylar bitti ve biz düşmeye başladık. Aşağı doğru düşüyorduk. Bir tünelin içindeydik ve ikimiz de birbirimizden ayrı bir hâlde düşmeye başladık. Düşüyorduk, düşüyorduk ve düşüyorduk…
Bir Rüya Peşinde:
İnsanı ürküten sesler çıkıyordu ve cadıya ya da bilmiyorum onun gibi bir şeye benzeyen tuhaf yaratıklarla doluydu içerisi. Sonra kollarımıza yumuşak bir şeyler değiyordu ve bazı yerlerde tuhaf borulardan sular üstümüze damlıyordu. İçeriye hepimizi tiksindirecek bir koku bile yayılıyordu. İtiraf etmek gerekirse ben de korkuyordum biraz; ama bence harikaydı. Rüya ile birlikte gördüğümüz her şey hakkında şakalar yapıyor ve çok
Uykularım Kaçıyor:
Annem bana şaşkın şaşkın baktı ve gidip Arda’ya “Eflatun şimdi çorbasını içiyor, sonra ararsın.” dedi. Ben ise içimden “Umarım bir daha aramaz.” diyordum. Arayıp kimin kaptan olacağını sorarsa benim bir cevabım yoktu ki!
Söylenenler Doğru mu?:
Kim bilir Muştu, bu “dünyanın en önemli günü” için ne sürprizler hazırlamıştı. Kapının süsüne bakılırsa içeride gerçekten filmlerdeki gibi bir parti vardı.
Bir Kedim Olsa:
Kucağımdaki kediyle birlikte eve doğru yürüdük. Hem üşümüştü hem de hâlâ korkuyordu. Kim bilir iki yaramaz ona neler yapmıştı ki hâlâ titriyordu. Onunla konuşarak yürümeye devam ettim.
En Zor Şey:
Eşyalarım odadan çıkınca odam sanki üzgün, ağlayan, kimsesiz bir çocuk gibi göründü gözüme. Evimize ve mahallemize de arabaya binmeden önce son defa baktım. Tahmin edersin ki gözümden yaşlar şıpır şıpır akmaya başladı. Onları silip arabaya koştum. Yapacak hiçbir şeyim yoktu ve yeni bir hayata başlıyordum.
Kullanıcı Yorumları