Viyana'da bilgisayar uzmanı bir genç kadın (Anna), Hikmet adlı bir Türkiyeli adamla tanışır. Apansız, hayal gibi, uçucu kaçıcı bir tanışıklıktır bu. "Platonik" bile olamayan bir aşk. Lakin, genç kadının, İçişleri Bakanlığı'nda yüksek bürokrat olan orta yaşlı sevgilisi, mesafeli dursa da hep gözetimi altında bulunduğu uçuk kaçık aile fertleri, küçük işyeri didişmeleri ve arkadaşlarının (Avusturyalı, Arap ve Yugoslav...) acı tatlı aşk hikayeleriyle salınıp giden yaşamını alt üst eden bir tanışıklık. Bu hikmetli tanışıklık, ortaya çıktığı kadar çabuk yiten aşkının peşinden koşan Anna'yı kentteki göçmen Alevilere, komşusu olan bir münzevi Sufi'ye ve onların fikir alemine doğru çeker. Sadece fikir alemine değil, aynı zamanda silahlı külahlı, kaçaklı göçekli işlerin ortasına düşer. "Eski" sevgilisinin aşk rekabetine ilişkin gerginliğini mesleki ("asayiş") kaygılarıyla depreştiren alengirli işler...
Günümüz Avusturya edebiyatının ilgi gören yazarlarından Barbara Frischmuth, hikayesini, zor ama akıcı, özgün bir dille anlatıyor.
Kullanıcı Yorumları