Tarım ve tarımsal faaliyetler insanlık tarihi kadar eski bir geçmişe sahiptir. İnsanoğlunun yerleşik düzene geçip kendi yiyeceğini üretmeye başlamasıyla birlikte toprağa olan bağımlılığı artmış; bu bağımlılık ilişkisi ise medeniyetlerin doğuşuna ve gelişmesine, yeni yerleşim bölgelerinin kurulmasına, bilginin ve yeni üretim yöntemlerinin yayılmasına tanıklık etmiştir. Uygarlık tarihi için büyük bir önem arz eden tarımsal üretim ve tarım sektörü, sahip olduğu özellikler nedeniyle iktisat biliminin de ana inceleme konularından biri olmuştur.
Tarımsal üretimin iktisat bilimi açısından en önemli özelliklerinden biri, ülkeler arasında uluslararası mal ticaretinin başlamasına ve gelişmesine öncülük etmiş olmasıdır. Tarım sektörünün ülkeleri ekonomik kalkınma sürecinin ileri evrelerine taşıyan bir ana sektör olarak kabul edilmesi de tarımın daima iktisat biliminin ana ilgi alanları içinde yer almasına neden olmuştur. Dünya tarım ürünleri ticareti konusu ise uluslararası ticaretin sadece sanayi mallarının üretiminde uzmanlaşmış gelişmiş ülkelere değil, tarımsal ürünlerde karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olan gelişmekte olan ülkelerin de kazanç elde edeceği bir faaliyet olduğunu iddia eden Adam Smith'den günümüze değin güncelliğini korumuştur.
(önsöz'den)
Kullanıcı Yorumları