Düşler Kulübü (10 Kitap) (3. ve 4. Sınıflar İçin)
Bu kitaplar dizi halinde satılır.
Her biri 48 sayfa, bu kitaplarla denizlere, ağaçlara, gökyüzüne, atmosfere kısacası yaşanabilir bir dünyaya aşık olan Düşler Kulübü’nü tanıyacaksın. Her kitap değerlendirme bulmacalı, 32 sayfalık değerlendirme kitapçığı ilaveli, toplam 200 adet boşluk doldurmalı, doğru-yanlışlı, çoktan seçmeli ve açık uçlu değerlendirme sorulu, tamamı kabartma kapaklı, renkli, resimli, ebat; 13,5 x 19,5 cm
SETİN KİTAPLARI:
Düşle Dönüştür:
Bu kitabı sakın elinden bırakma! Eğer bırakırsan denize, ağaçlara ve gökyüzüne âşık Düşler Kulübü’nden hiç haberin olmayacak! Mucit Bulut’u, binlerce kelebek resmi çizen Bahar’ı ve bir gecede onlarca balonu patlatan kedi Şurup’u tanıyamayacaksın…
Sen en iyisi hemen okumaya başla. Başla ki bir kamyon kâğıt için kırk ağaç kesildiğinden haberin olsun…
Okuyacaksın da ne mi olacak? Bu kitap sana farklı bir bakış açısı kazandıracak. Bundan böyle konserve kutularını kalemlik ve kumbara, pet şişeleri saksı, kırık şemsiyeleri abajur, gözlükleri resim çerçevesi ve eskimiş valizleri sehpa olarak görebileceksin…
Sen en iyisi daha fazla vakit kaybetme! Kitabın kapağını hemen aç. Hayal gücü
yüksek beş çocuk seni sabırsızlıkla bekliyor kitapta…
Gizemli Mektup:“
Karl Linde buzdolabını ne düşünerek yaptı? Edison, bilim insanları için neler söyledi? Peki, telefonu kim icat etti?” Bu soruların cevabını sana söyleyemem!
Uçan Balık köyünün tuhaf hikâyesinden, Yapraklar Diyarı’ndan, Açıkgöz amcadan da bahsedemem!
Sana tüm bunları anlatacak beş kişi tanıyorum. Beş müthiş arkadaş! Onlar nerede mi? Elinde tuttuğun kitabın içinde…
İçeride başka neler mi var? Bir su damlasının başından geçenleri anlatan bir mektup ve Düşler Kulübü’nün muhteşem planları…
Dedim ya daha fazlasını anlatamam! Ne? Merak mı ediyorsun?
O zaman saklan ve okumaya başla; çünkü hain korsanlar çok yakınında!
Çiroz’un Korkunç Evi:
Bu kitapta kedilerin ve köpeklerin düşmanı, çocukların korkulu rüyası, huysuz ihtiyar Çiroz’la karşılaşacaksın. Evet, biraz korkacaksın! Kendini korkusuz sanıyor olabilirsin; ama Çiroz hakkında anlatılanları bir duysan bundan bu kadar emin olmazdın!
Bu kitapta elbette sadece korkunç şeyler yok! Neler mi var? Mesela orada kendi ağırlığının yirmi katını taşıyan karıncalar ve onlara ait karıncahane var. Cesur bir kedi olan Şurup, Rüya Parkı ve Dikenli Orman, sonra mahallenin kasabı Horhor amca ve onun köpeği Fosfor var. Bunlar da ne mi? O dünyaya girmeden hiçbiri seninle tanışmaz!
Haydi, durma! Aç kitabın ilk sayfasını ve seni bekleyen bu özel dünyaya dal…
Kocagöbek’in Pis Oyunu:
Düşler Kulübü’nün başı büyük belada! Sadece onların da değil tüm mahallenin… Çünkü korkunç bir şey oldu. Hava gittikçe kirlenmeye başladı. Biri bu durumu durdurmalıydı. Yoksa… Yoksa Fikirgöz dede asla iyileşemeyecek!
Bu gibi sorunlara kim çözüm üretir? Tabii ki Düşler Kulübü!
Havayı neler kirletiyor? Filtresiz fabrika bacaları, egzozlardan çıkan dumanlar, ucuz ve kalitesiz kömürler, güzel kokmak için sürülen parfümler ve daha neler neler…
Tüm bu sorunlarla Düşler Kulübü baş edebilecek mi? Edecek, edecek hem de bal gibi edecek? Nasıl mı? Okumaya başlarsan anlarsın. Keyifli okumalar…
Hayal Ağacı
Aslında her şey güzel başlamıştı. Haziranın başıydı, güneş tepede gülümsüyor, rengârenk kelebekler havada dans ediyor, toprak yemyeşil elbisesini giyiyordu. Toprak, vanilyalı; Yaprak, vişneli; Bulut, kakaolu; Bahar, çilekli; Rüzgâr ise karamelli dondurmasını yiyordu. Kısacası her şey yolundaydı.
Tüm bunların yanında korkunç sayılabilecek bir gelişme yaşanıyordu. Bir dozer, Hayal Ağacı’nı ortadan kaldırmak için ilerliyordu. Bu Hayal Ağacı, Düşler Kulübü için çok özel bir ağaçtı. Peki, Düşler Kulübü ne yapacaktı? Dozerin, ağaçlarını ortadan kaldırmasını izleyecekler miydi? Aklına neler geliyor? Düşler Kulübü herkesi şaşırtacak bir fikirle karşınızda…
Sakıncalı Deneyler:
Bulut, kimsenin gitmek istemediği bir dünyaya düştü! Buradaki insanların bazılarının kolları uzun, bazılarının üç gözü var, bazılarının kafaları vücutlarından büyük…
Her şey GDO’lu bir karpuzla başladı. Oysa bu karpuz, Profesör Canyakan’ın tuzaklarından yalnızca birisiydi. Karpuzun bir diliminden ısıran Bulut, gri şehirdeki o tuhaf insanlara benzemeye başladı. Bu durumdan kurtulmanın tek yolu var: o da genetiği değiştirilmemiş olan meyvelerden yemek…
Ama Profesör Canyakan, doğal meyvelerin hepsini kalesinde saklıyor. Kale ise muhafızlarla korunuyor.
Düşler Kulübü kaleye girmenin bir yolunu bulabilecek mi? Bulut’u o gri şehirde mi bırakacaklar? Yoksa oradan kurtarabilecekler mi? Biliyorum çok merak ettin.
En iyisi aç kitabı oku; çünkü kitabın içi macera dolu…
Eyvah, Su Tükeniyor!:
Bulut, “Bir gün ülkeler arasında su savaşları olacak.” dedi. Bahar, kahkaha attı. Çünkü askerlerin su tabancalarıyla savaştığını ve silahlardan mermi yerine sular çıktığını hayal ediyordu. İnsanların ölmediği, yalnızca ıslandığı bir savaşı düşünüyordu keyifle…
Ama gerçekler bu kadar keyifli değildi ve insanlara kahkaha attırmıyordu. Böyle giderse yakın zamanda sular tükenecekti. Göller kuruyacak, barajlardaki sular bitecekti. Musluklar zamanla birer süs olmaktan öteye gidemeyecekti. Su azalınca hastalıklar artacaktı.
Düşler Kulübü, ağaç evlerinde bunları düşünüyordu. Onlar suya, yeşile, gökyüzüne, or-manlara âşıktı. Suların tükenmesine ve kirlenmesine asla izin vermeyeceklerdi. Nasıl mı?
Düşlerini Kaybeden Adam:
Düşler Kulübü’nün başında bir dert var! Okula yeni bir kız gelmiş… Bu kız, hem havalı hem güzel hem akıllı hem de adı Hanımeli!
Bunların hepsi bir arada olunca bu güzel kız Düşler Kulübü’nün dikkatini çekmiş.
Hanımeli, neşeli, heyecanlı, istekli ve Düşler Kulübü’ne girmek için çırpınıyor. Düşler Kulübü düşünüyor, taşınıyor… Tam Hanımeli’yi kulübe almaya karar vermişken kötü bir gelişme yaşanıyor. Hikâyeye Bay Eski Düşler dahil oluyor.
Sonra ne mi oluyor? Burada sana her şeyi anlatmam mümkün değil. Düşler Kulübü’nün arasına dalarsan her şeyi öğrenebilirsin…
Bir Şeyler Yapmalı:
Düşler Kulübü sana bu kitapta büyük bir sır verecek. Sır tutmasını bilirsin değil mi? Çünkü onlar senin gidemeyeceğin ve asla gitmeyi istemeyeceğin bir yere gidiyorlar. Kim bilir belki de sen de gitmek istersin oraya? Nereye mi?
Uçan arabaların, robotumsu insanların, lazerli parkların, hap şeklinde meyvelerin satıldığı marketlerin, çeşmelerden su yerine başka sıvıların aktığı, aralık ayında güneşin yaktığı, gökten çamur yağmurlarının yağdığı bir yere…
Düşler Kulübü, gittikleri bu yerden çabucak dönmek istedi. “Antika Canlılar Müzesi” onları en çok korkutan yerdi. Döndüklerinde söyledikleri ilk şey şu oldu…
Söylenen ilk şeyin ve orada yaşananların neler olduğunu merak ediyorsan ilk sayfaları çevirmek gerekiyor. Keyifli okumalar…
Gerçekleşen Düşler:
Hayallerin var mı senin de?
Fotoğraf makinesine âşık Yaprak; her gün tüm bahaneleri bir kenara bırakıp koşan Rüzgâr; gazeteci olmaktan asla vazgeçmeyen Toprak; resim yapmayı her şeyden çok seven ve yıllarca kemanını elinden bırakmayan Bahar; kitapları olmadan hiçbir yere gitmeyen Hanımeli; bir mucit yolunda Prof. Zimboç’un laboratuvarında sabahlara kadar çalışan Bulut…
Düşler Kulübü’nün hiçbir üyesi boşa kürek çekmedi hayal gemisinde… Her zaman gitmek istedikleri yerler belliydi ve arkalarına bakmadan yol aldılar. Çünkü onlar hayalini kurduğu şeylerin peşinden koşmayanlardan değildi…
Şimdi karar sırası sende! Ya akıp gidecek zaman ve sen onu uzaktan seyredeceksin ya da küreklerini eline alıp yol alacaksın hedefine doğru. Karar sırası sende…
Kullanıcı Yorumları