Her dönem ve çağ yetiştirdiği özel isimleriyle hatırlanır. Osmanlı düşünce tarihinde Ahmed Cevdet Paşa bu istisnai isimlerin başında gelir. Onun son derece üretken yaşam öyküsüne bakıldığında geleneksel dünyada klasik usullerle yetişen bir alimin şaşırtıcı bir çabayla kendi sınırlarını nasıl aşmaya çalıştığını görürüz. Tanpınar'a göre, Ahmed Cevdet Paşa sefere hazırlanan bir gemi gibidir. Zamanına ve çevresine göre aykırı sayılabilecek, hatta bu ülkede tuhaf karşılanacak bir öğrenme merakı ve hayret duygusu içerisinde Paşa'nın tüm yaşamı adeta kişisel bir seferberlik doğrultusunda ilerlemiştir.
Mustafa Gündüz, bu yeni çalışmasıyla Ahmed Cevdet Paşa'yı bu kez eğitim açısından değerlendirir. Tabii Paşa'nın bu çok yönlü kimliğini göz önünde bulundurarak ve yaşamındaki ilginç anekdotları da hatırlatarak Eğitim ile ilgili Cevdet Paşa'nın tespitleri kayda değer. çünkü Paşa'nın deneyimlerine bakıldığında bugün eğitim alanında yaşanan aksaklıkların hiç de güncel olmadığı görülür. O dönemde de benzer sorunlar, benzer engeller ve benzer katı 'güruh'la karşı karşıya kalırız. Medresenin üniversiteye dönüşmesiyle bir zihniyet kendini tamamen yenilemiş olmuyor ya da sürekli bir nitelik kaybının önüne geçilemiyor. Sadece kimi eski sorunlar aralıklarla nüksediyor Türk modernleşmesinin kronik ikilikleri ise Cevdet Paşa'nın söylediklerinin aslında ne denli 'yeni' ve bugünkü eğitim tartışmalarının da ne derece eski yüzyıllara uzandığını göstermektir.
(Arka Kapak)
Kullanıcı Yorumları