Bu kitapta, “kişisel özdeşliğin temel referansı nedir” sorusuna bağlı olarak ortaya çıkan farklı felsefî yaklaşımlara (çözümlemelere) yer verilmektedir. Söz konusu sorun aşağıdaki yaklaşımlar çerçevesinde detaylı bir şekilde işlenmektedir: (i) Kişi olmanın veya kişisel özdeşliğin nihai referansını fiziksel bileşenlere dayandıran materyalist veya natüralist yaklaşımlar, (ii) hafızayı kişisel özdeşliğin temeli olarak kabul eden hafıza kuramı ve (iii) kişisel özdeşliğin temel referansının ancak ruh veya zihin olabileceğini savunan düalist çözümlemeler. Bu değerlendirmelerden hareketle kişisel özdeşliğin temel referansının ancak sürekli var olan, bölünemeyen ve özsel olan “ruh/zihin” tarafından güvence altına alınabileceği ifade edilmekte ve kişiler hakkında konuşmanın fiziksel bileşenlere indirgenemeyeceği temellendirilmektedir. Ayrıca “eskatolojik açıdan kişisel özdeşlik sorunu” çalışmanın temelini oluşturmaktadır. Bu düzlemde, ahiret hayatındaki kişi ile ölümden önceki kişinin “aynı kişi” olmalarının gerekliliğine vurgu yapılmaktadır. Kişinin ahiret hayatında varlığını “aynı kişi” olarak nasıl devam ettireceğine ilişkin farklı düşünce biçimleri bulunmaktadır. Bundan hareketle kişisel özdeşliğin temel referansının ruh olduğu, fakat tam bir özdeşliğin sağlanması için bedenin de gerekli olduğu ifade edilmektedir. Söz konusu bedenin niteliğinin veya hangi beden olduğunun kişisel özdeşlik için bir sorun olmadığı savunulmaktadır.
Kullanıcı Yorumları