Siyonizm fikrinin körüklendiği 'Erez İsrail' hareketi, Avrupa'daki zengin Yahudilerin cömert yardımlarıyla desteklenince, İsrailliler Filistinli'lerin ülkesine gelmeye başladılar. Rusya'dan, Polonya'nın Gettoları'ndan, Fransa'dan, Romanya ve Balkanlar'dan Yahudi göçü sonunda Arapların azınlık durumuna düşeceklerini kısa sürede anladılar. 1935-39 yıllarında direnişin ilk cepheleri kurulurken İngiliz'lerin yanı sıra İsrailliler de örgütler kurarak hem İngilizler'le hem de Filistin'i savunan Araplarla savaşa başladılar. Sabotajlar, bombalamalar ve köy katliamlarının tarihi daha o yıllarda kayıtlara geçti.
Nihayet 1984'e gelindi. Kan ve ateşin eksik olmadığı Filistin toprakları üzerinde batının büyük desteğiyle İsrail devleti kuruldu.
Bölgede herşey yeniden şekillenmeye başladı. Dengeler alt-üst oldu.
1994'te Arafat Gazze ve Eriha'ya geldi. Sürgün Filistinliler vatanlarına geri döndüler. 1995 yılında Filistin özerk Devleti kuruldu. Yaser Arafat devlet başkanı seçildi.
İşgal atında Kudüs ve diğer şehirlerde İntifada ve direniş durmadı. Dünya Filistin devletini tanırken, buna karşılık İsrail'de FKö'yü ve devleti yok etmek isteyenler de faaliyetlerini arttırdılar.
Arafat Filistin Televizyonu'nda kocaman bir Mescid-i Aksa fotoğrafının önünde konuşmaya devam etti. “Filistin'in bağımsızlığı asıl şimdi hedefimizdir.“
Karşılıklı görüşmeler, barış girişimleri, terör, kan ve tekrar İsrail işgali geldi.
Yeni İsrail Başbakanı ve Arafat'ı ortadan kaldırmaya yemin etmiş Ariel Şaron İsrail ordusunu yeniden özgür Filistin topraklarına sokuyordu. Arafat Ramallah'ta 2002 yılında yeniden kuşatıldı. Ve tarih yazılmaya devam ediyor...
(Arka Kapak)
Kullanıcı Yorumları