“Gerçi muvaffak olmak, mesut (mutlu) olmak demek değildir. İnsan muvaffak olur, cemiyet içinde özlediği yerin daha üstününü bile alır da, mesut olmayabilir. Servetin, iktidar ve şöhretin son haddine varmış nice insan vardır ki, içi dâimasaâdetdünyâsının hasretiyle yanıp tutuşur. Mükellef (gösterişli) apartmanlarda, göz kamaştırıcı bir konfor ve lüks içinde yaşayan insanlar görürsün ki, bunun hepsini bir günlük saâdetle değişmeye hazırdır. çünkü,saâdettamâmiyle gönül işidir. Ve içimizdedir. Onu kendi içimizden başka bir yerde sanıp aramak ve saâdeti sırf servet, iktidar ve şöhrette görmek çölde serabı su zannetmektir.
Bununla berâber, saâdetin yolu, muvaffakiyetin yolundan ayrı da değildir. Ve saâdet ülkesi, muvaffakiyet diyârının, biraz daha ilerisindedir. Bu diyârı aşmadan saâdete erişmek, imkânsız değilse de, çok güçtür. Muvaffak olmuş bir insan için saâdete kavuşmak ise kolaydır, yalnız birazcık daha gayret işidir.
Kullanıcı Yorumları