"Görülmez bir insanım ben. Uzun bir yol gittim; toplumda başlangıçta amaç edindiğim noktaya kadar gidip geri döndüm, bir bumerang gibi.
İşte böyle, bodrumu alıştım, benimsedim onu; kış uykusuna yattım. Her şeyden kurtuldum. Ama yetmiyordu bu. Kış uykusunda bile sakin olamıyordum. Akıl, akıl diye bir şey vardı çünkü, rahat bırakmıyordu beni: Cin, caz ve düşler yeterli değildi; kitaplar yeterli değildi. Ve aklımda büyükbabamın öğüdü dolaşıp duruyordu: "ölüme ve yıkıma kadar uyuş onlarla."
Yayımlandığı günden bugüne kültürel bir akıma dönüşen Görülmeyen Adam, beyaz kültür içinde mücadele eden bir siyahın gözünden Amerika'nın en çarpıcı paradokslarını sergiliyor. Amerikan toplumunun her katmanına girip çıkan roman kahramanı, Güney'in pahalı kolejlerinden Harlem'in tekinsiz sokaklarına, ayaklanmalardan kilise ayinlerine uzanıyor; siyahların ayakta kalma ve onur mücadelesinde kullandığı her tür stratejiyi deniyor. Sonuçta, beyaz egemenliğe karşı mücadele eden bireylerin ve örgütlerin de toplum genelindeki düşünce ve davranış kalıplarının dışına çıkamadığını görerek, kendi yolunu seçiyor...
Amerikan edebiyatının başyapıtlarından Görülmeyen Adam, yalnızca toplumsal değil, psişik ve metafizik boyutlarını da yansıttığı ırkçılık ve özgürlük felsefesiyle ve roman kahramanının seçimiyle elli yıldır tartışmaların konusu olmaya devam ediyor.
Kullanıcı Yorumları