Hac ibadeti, yaşamımız boyunca ibadet adına yaptığımız her türlü amelin neredeyse tamamını içinde barındıran ve Peygamber Efendimizin kolaylaştırması için yüce Rabbimize dua ettiği yegane ibadettir.
Hac ibadeti, diğer ibadetlerden farklı olarak zamanla ve mekanla sınırlandırılmış bir ibadettir. Vahyin doğduğu coğrafyada bizzat Peygamberimizin yaşadığı o kutlu mekanlarda yapılmaktadır. Hac ibadetini anlamlı kılan ise, bu kutlu yolculuğa karar veren Müslümanların zihinsel olarak hazırlıklı olmalarıdır.
Haccın amacı, yolcuya yolun sonunu unutturmamaktadır. Yolun sonunda yolculuğun hesabını vermek vardır. Hayatını avuçlarına alıp mahşere çıkmış, Hesap günü huzurda durup ömrün muhasebesini yapmış gibi... İşte bu yüzden hac mahşerin provasıdır. Haccın mahşerin provası olduğunu anlamak için uzağa gitmeye gerek yok. Hacı, üzerine baksın yeter. Sırtında kefeni temsil eden iki parça bezden müteşekkil ihram vardır. İhram, tıpkı ölüm gibi herkesi eşitler. Sırtına ihramını geçirerek hüccac mahşerine katılanın toplumsal statüsü geride kalmıştır. Tıpkı, namazda başlama tekbirini alırken nasıl tüm dünyasını ellerinin üzerine koyup arkasına atıyorsa, hacca çıkan biri de ihramını giymekle elbiseleriyle birlikte tüm dünyasından da soyunur.
(Arka Kapak)
Kullanıcı Yorumları