Balondan Görünen Sır
Sadık, “Aşağıdaki şu iki adam sanki gizli bir şeyler yapıyor. Dürbünlerinizle bir baksanıza.” diye yanıtladı. Ağzı çikolatayla dolu olan Aras zorlukla, “Aman kuzen, memlekete daha dün geldin. Sence de macera için biraz erken değil mi?” diye homurdandı.
|
Kayıp Hazinenin Peşinde
Telefonunu açan adam arkasını döndü. O anda olan oldu ve arkadan gelen adamlar Aras’ı fark etti. Aras ileriye doğru atılırken birinin eli ensesinde dolaştı. Aras hızla koşmaya başladı. Neyse ki Aras’ın gömleğini tutmaya çalışan adamın ayağı takıldı.
|
Yarışmadaki Düğüm
Merve “Ay söylemek istemiyorum ama... Şeyyy... Bu kadar az zaman kaldığı ve makineyi teslim etmediği için almayabilirler.” dedi sıkılarak. Aras, “Olmaz öyle şey. Alacaklar!” dedi hırsla. Bir zaman sonra, Sadık asık suratla içeri girdi.
|
Garip Sesler Peşinde
Tünel şeklindeki bu yerde yürürken, şimdi de çocuklar garip sesler duymaya başladılar. Bir çığlığı andıran bu ses insanın tüylerini ürpertiyordu. Hasan, “Of anacığım! Bu ses de ne böyle kardeş?” dedi Aras’ın kolunu sıkarak. Aras, arkadaşını daha fazla korkutmamak için, “Bilmem!” dedi.
|
Yazın Kar Yağar mı?
Cihazın çalışmasıyla, sesler ve ışıklar arasında bulut, tüllenen beyazlığından gri bir hâle gelmeye başladı. Ve yavaş yavaş uzaklaştı. Sadık’ın yüzü ekşidi, “İşte bu kötü!” dedi. “Eğer biraz daha ilerlerse sıcak bir bulut ile çarpışacak.” dedi.
|
Bilgisayarın İçine Girdik!
Merve’nin önüne birden çivili bir kütük çıktı. Merve neye uğradığını şaşırmıştı. Bu kütük, tam da zemine yakın yerden, yolun sonuna doğru uzanıyordu. Eğer Merve sürünmeye devam ederse, bu çivilere takılmaması imkânsızdı. Ve ikinci kez yanmış olacaklardı.
|
Denizlerin Esrarı
Mavi’nin ısırması pek de canını yakmamıştı. Aksine bu insafsız adam daha da sinirlenmişti. Sonunda adam, Aras’ın tüp başlığını hızla çekince Aras nefessiz kalmaya başladı.Gitgide Aras nefes alamayacak duruma geldi.
|
Gökyüzünde Panik!
Pilot derin bir nefes almıştı. “Güzel. Yerleşim yerlerinden uzakta olmamız iyi. Şimdi alçalabildiğin kadar alçal. İki yüz fitte bana haber ver. Ama yavaş ol.” dedi. Sadık bir müddet sessiz kalarak iniş ile uğraştı. Kısa bir süre sonra çöl iyice belirginleşmişti.
|
Buzullarda Serüven!
Sadık ise ne olacağını bilemeden yakayı eleverdiği adamın sürüklemesiyle çadıra doğru düşe kalka gidiyordu. Adam sürekli bilmediği dilde sorular soruyordu, “Kimsin? Nerelisin? Buraya nereden geldin?” Ama Sadık, hiçbir şey anlamadığı için cevap veremiyordu.
|
Uzak Doğu Macerası
Önde Zeynep, arkasında Aras içeriye girdiler. Kalın ve sert bir ses, Çince bir şeyler söyleyince ikisi de irkildi. Oldukça kilolu olan bir adam, Aras’ı ensesinden yakalayıp arkası dönük bir hâlde, sandalyede oturan adamın önüne götürdü.
|
Kullanıcı Yorumları