......Silah sesleri duyuldu; tüfek dipçikleri ile kilitli kapıları kırdılar. İnsanlar sokaklara sürüklendi. Yetmiş yaşında bir Türk, kırılan ön kapısının sesiyle uyandı. Sendeleyerek yatak odasından çıktığında, bir sürü silahlı gençle karşılaştı. "çocuğun var mı" diye sordular. Şaşkın bir biçimde "Evet" dedi. "Dışarı gönder" diye emrettiler. 19 ve 17 yaşlarında iki oğlu ve 10 yaşındaki kız torunu aceleyle giyinip, silahlı adamların peşinden dışarı çıktılar.
çiftlik duvarının dibine dizildikten sonra, silahlı adamlar tarafından makineli tüfek ateşiyle öldürüldüler. Başka bir evde, 13 yaşında bir erkek çocuk elleri dizlerinin arkasına bağlanıp yere yıkıldı. Ev talan edildi ve talancılar çocuğu tekmeleyip ırzına geçip, sonra da bir tabancayla başının arkasından vurdular. O gece Ayvasal köyünde toplam olarak 12 Türk katledildi...
Silahlı adamların dikkati Türk evlerine çevrildi. Evleri yağmalayıp tahrip ettiler. Aynı yörede, tek kalmış çiftlik evlerinde 9 Türk daha öldürüldü......
(Harry Scott Gibbons, Peace Without Honour, s . 73)
Kullanıcı Yorumları