Soğuk savaşın sona ermesinden sonra dünyadaki güç dengeleri altüst oldu; ülkemizin tam merkezinde yeraldığı Avrasya ve Ortadoğu'daki stratejik haritalar yeniden çizildi. Türkiye, tüm dünyada yeni bir “belirsizlikler dönemi“nin başlamasına yol açan bu dramatik değişikliklerden doğrudan etkilendi: 28 Şubat post-modern darbesi siyasi, ekonomik, toplumsal ve kültürel dengeleri sarstı.
“28 Şubat süreci“ olarak adlandırılan bu yeni belirsizlikler döneminde ülkedeki güç ve çıkar odaklarıyla sivil/toplumsal dinamikler arasındaki ilişkiler, yakın tarihimizde eşi görülmemiş bir şekilde gerildi; Türkiye, sonu nereye varacağı belli olmayan bir mecra'ya doğru sürüklenmeye başladı.
ülkemizin en yetkin ve deneyimli gazetecilerinden Mehmet Barlas, işte bu gerilimli ve travmatik süreci, “Fethullah Gülen fenomeni“nden yola çıkarak bu zorlu, kaotik dönemin, Türkiye'yi ne denli içinden çıkılmaz bir fasit dairenin eşiğine doğru sürüklendiğini göstermeye çalışıyor.
Elinizdeki kitap, son döneme damgasını vuran yapay gerilimlerin, “kavga“ların ve paranoyak ilişki biçimlerinin Türkiye'nin dinamizmini, zengin tarihsel deneyimini ve birikimini önüne açılan imkanları ve fırsatları harcamaktan başka bir işe yaramadığını “Fethullah Gülen fenomeni“ ekseninde belgeleri ve canlı tanıkları konuşturarak gözler önüne seriyor.
Yayınevimiz Mehmet Barlas'ın bu önemli araştırmasını, ülkemizin son dönemde yaşadığı trajikomik durumunu tüm yönleriyle ve daha iyi anlamak ve anlamlandırmak isteyen Fethullah Gülen'e sempati duyan ve duymayan herkes için yayımlıyor.
(Arka Kapak)
Kullanıcı Yorumları