“Kimse söndürmeyi başaramadı. 'Yangın var! Yangın var!' çığlıklarını duyanlar dışarı fırladılar... Korkunç olayın ortasında sinyal sesleri duyuldu, birileri komutlar verdi, kamyonlar, dev araçlar olay yerine geldi. Birileri bir araçtan bir takım cihazlar indirdi: Rus muhabirler 'haftanın olayları' programı için yanmakta olan oteli filme alıyorlardı. Kameralar, projektörler alev alev yanan çatıya ve binanın kızıla boyanmış cephesine ve otelin önündeki yaralılara ve enkaz altından görünen cesetlere doğrultulmuştu. Adlon'un son görüntüleri böyle oluştu. Reich'ın cehennem alanına dönmüş başşehrinin ortasında dünyaca ünlü otelin ölümü görüntülenmekteydi. Bina yanıyordu. Alevler mağrur otelin tüm birimlerini yalayıp yuttu. Sonunda alevler geri çekilmeye başladığında otelin gövdesi çıktı ortaya: Demir kolonlar ve mermer sütunlardan oluşan haşmetli bir iskelet!..“
“Türkçede ilk kez Boğazın Altınları romanıyla okuduğumuz Jürgen Ebertowski'nin İstanbul'da uzun bir süre yaşadığı, kentin kültürüne ve sorunlarına aşina olduğu hemen anlaşılıyor. Yabancı yazarlar için Türkiye'nin taşıdığı kriminal potansiyeli işaret etmesiyle de dikkate değer bir roman.“ Radikal kitap A.ömer Türkeş
“Japon Dili ve Edebiyatı eğitimi alan ve Berlin'de Türkler'in yoğun yaşadığı Kreuzberg'de bir Aikido okulu işleten yazarla yakından tanışmak için yeni kitaplarının da dilimize çevrilmesini sabırsızlıkla bekleyeceğiz.“
Akşam kitap Selin öZSAVCI (Tanıtım Yazısından)
Kullanıcı Yorumları