İlhanlı Devleti'nin kurucusu, Cengiz Kağan'ın torunu Hülegü Han'dır. Kitabın, giriş ve birinci bölümü Moğol-Türk İmparatorluğu'na ayrılmıştır. Zira böyle bir yol izlenmemiş olsaydı, birçok sorular cevapsız kalırdı.
İlhanlı tarihi, ön Asya ve Anadolu'nun seksen yıllık tarihinde önemli bir yere sahiptir. İlhanlılar, ön Asya ve özellikle de Anadolu'nun demografik manada Türkleşme ve İslamlaşmasını olumlu yönde etkilemişlerdir. 10.-13. yüzyıllarda, Hoca Ahmed Yesevî, Yusuf Has Hacib, Kaşgarlı Mahmud ve takipçilerinin ortaya koymuş oldukları bilim, düşünce vb. yüksek değerler Anadolu'ya bu yolla taşınmıştır. İlhanlı Devleti, hâkim olduğu coğrafyalarda bilimin, medeniyetin ve ticaretin canlanması konusunda derin izler bırakmıştır. Merağa ve Semerkand şehirlerindeki rasathaneler ile Tebriz şehri, bu dönemde hemen her bakımdan doğudaki Pekin şehrinin simetriği konumundadır.
Cengiz Kağan'ın, İlhanlı ve diğer Moğol ardıl devletlerine bırakmış olduğu en önemli mirası, hâkim olduğu coğrafyada hayata geçirmiş olduğu inanç özgürlüğüdür. Zira Cengiz Kağan'ın Türkistan'da, Hülegü'nün ön Asya'da ve özellikle de Bağdad ve İslam medeniyet merkezlerini tahriplerinin ana sebebi siyasidir. Moğollar, bu özellikleriyle Papalık ve Batılı devletleri de şaşkına çevirmiştir. İlhanlılar, ön Asya'da yüzlerce yıldan beri terör estiren Bâtınîlerin siyasi varlığına da son vermişlerdir.
İlhanlı Devleti'nin siyasi manada parçalanmasıyla birlikte Anadolu'da beylikler, İlhanlı toprakları üzerinde de Akkoyunlu, Karakoyunlu Türkmen devletleri ile Celayirliler gibi siyasi teşekküller ortaya çıkacaktır.
Kitabın üniversitelerde akademisyen ve öğrenciler kadar saha meraklılarına da faydalı olması ümidiyle...
Kullanıcı Yorumları