Halbuki Müslümanlar hz peygamberin davası ateşi ile erimeliydi. Erimeliydi kor ateş karşısında yürekler. Habbabın sırtından yanan kor ateşi Bilalin karnındaki kaya ve kızgın çöl kumları yakarken bedenleri o zaman iman konuşur. Devrim olur sahra çöllerinde...O zaman yakar müslümanın yüreğini iman ateşi Sığmaz olur alanlara ve o karanlık zindanlara... Her duyduğu ve okuduğu ile amel etmenin sevinciyle cenneti bekler ateş bahçelerinde... Hidayete erdiği anda geceleri abid olmanın, gündüzleri mücahid olmanın hazzını alır. ümmetin içerisindeki buhranlar, sıkıntılar ve zulümler kor olur Müslümanın yüreğinde... Mahremi olmayana nefsi muhabbet beslememeli, sanal alemin tuzağında ve kirli ellerinde, kütüphanenin tozlu raflarında, elbisenin güzelliğinde hikmet aramaktansa, mum gibi eriyerek âlemlerin Rabbine ulaşmalı... Kor ateş yüreğimizi ilk yaktığı gibi yakmalı ve kabirde kandilimiz olmalı. İşte bu duyguları yaşayanlar"imanı kor ateşi avuçta tutar gibi yaşayanlardır. üstlendikleri rol çok büyüktür onların... Onların nefisleri diridir. Fakat ümmeti diriltmek için ölürler. "ölüm tutkunu olun ki sizlere hayat bağışlansın" düsturunu hak eden kimselerdir. Bilindiği gibi idealler yaşamdan, akide ve inanç bedenden daha büyük, daha önemli ve daha pahalıdır.
Kullanıcı Yorumları