Türkiye'de dolaylı vergiler konusundaki ilk reform, 1985 yılında, 8 adet dolaylı vergi kaldırılıp yerine Katma Değer Vergisinin ihdasıyla gerçekleştirilmiştir. Yaşanan ekonomik ve mali süreçle birlikte, değişik isimlerle getirilen çok sayıda vergi ve fon ile tüketimin ilave vergilendirilmesi yoluna gidilmiştir. Nitekim Avrupa Birliğine katılım programı çerçevesinde anılan birliğin müktesebatına uyum sağlamak amacıyla, tüketime dayalı bazı mal grupları üzerindeki katma değer vergisi haricindeki vergi ve fon benzeri mali yükümlülükler, 4760 sayılı özel Tüketim Vergisi Kanunun, 06.06.2002 tarihinde yasalaşmasıyla özel Tüketim Vergisi adıyla birleştirilmiştir. 4760 sayılı özel Tüketim Vergisi Kanunu ile yasa koyucu, dört mal grubunun vergilendirmesini uygun görmüş olup, anılan kanun gereği vergilendirme tek aşamada ve az sayıda mükellef üzerinden yapılmaktadır. özel Tüketim Vergisi, bütçe içindeki payının yüksek olması ve tüketici üzerindeki tesiri nedeniyle kamu maliyesi ve gelir idaresi açısından önemli bir vergi türüdür. Taşıdığı bu önemden dolayı, sürekli değişikliklere uğramakta gerek teoride gerekse uygulamada tartışmalara konu edilmektedir. Elinizdeki kitap, özel Tüketim Vergisi Kanunun sadece (I) sayılı listesindeki petrol ve petrol türevlerinin teslimlerinin vergilendirilmesine ilişkin açıklamaları ihtiva etmektedir. Kitabın anılan kanunun sadece bir cetvelindeki mal grubu ile sınırlı olmasının nedeni, petrol ve petrol türevlerinin, ithalatının, tesliminin, istisna uygulamaları ile bu cetveldeki malların bir kısmının – özel tüketim vergisine tabi olmayan veya daha düşük oranda vergiye tabi olan- malların imalatında kullanılmasından kaynaklanan uygulamaların karışık ve ihtilaflı olmasına dayanmaktadır. Bu çalışmamızda (I) sayılı listedeki malların vergilendirilmesine ilişkin yasal düzenlemeler, uygulamada karşılaşılan sorunlar göz önünde bulundurularak, gümrük işlemlerinden başlamak üzere tüm aşamalarıyla şemalar halinde anlatılmaya çalışılmıştır. Kitabın bir bölümünde ise; anılan listedeki malların petro-kimya sanayindeki kullanımından kaynaklanan uygulamalarına ve yaşanan sorunlara yer verilmiştir. Kitapta iş ve işlemlerin muhatabı olan gümrük ve vergi idaresinin, mükelleflerin, yeminli mali müşavir ve mali müşavirlerin yapacağı işlemler ve yüklendikleri sorumluluklar aşamalar halinde anlatılmıştır. Kitap hazırlanırken konuya ilişkin tüm yasal düzenlemeler ve idarenin özelgelerle çözümlediği hususlar ve son olarak vergi dairesinin uygulamaları göz önünde bulundurulmuştur. Ancak bazı konuların anlatımında yazar kendi düşüncelerine yer vermiş olup, yazarın kitapta sunmuş olduğu görüşlerin mensubu olduğu kurum açısından bağlayıcılığı bulunmamaktadır.
Kullanıcı Yorumları