Yıl, belirsiz. Olay, mahkumların mahkumiyet sürelerinin hiçbir gerekçe olmaksızın uzatıldığı, baskıcı bir hükümetin,çok milletli güçlerin ve teknolojinin hakimiyetinde Orwell-imsi bir kabusun yaşandığı Hint Okyanusu'nda cennet gibi bir ada olan Mauritius'ta geçer.
İki kişilik bir hücrede üç kişi barınmaya, kokuşmuş bir sistemin içinde 'insanca' varolmaya çalışan üç kadın mahkum aralarındaki farkları unutup onları bir arada tutan şeylere sarılıyor, hapishane yaşamını kendi kurallarıyla yeniden yaratıyorlar. Tanımadığı birine komplo kurmaktan suçlanan ve aslında uluslararası bir sendika ağının üyesi olmaktan dolayı uyuşturucu bahanesiyle tutuklanan bilgisayar uzmanı 'komplocu Juna', işlemediği bir suçu itiraf etmek gafletinde bulunmuş 'itirafçı Gracianne Ana' ve polis kanı dökmekten içeri giren asi genç 'kan döken Leila'. Her biri sistemin kendisini devam ettirebilmesi için gerekli kurbanlar. Yenilmeyi kabul etmeyen üç kadının, yaklaşan kasırganın içinde eriyen tek umudu; isyan. Sistemin yavaşça sıkıştırılan mengenesi içinde teslim olmadan yaşama sarılmaya ve birbirini avutmaya çalışan üç kadının hikayesi çerçevesinde, dayanışma, dostluk ve direniş üzerine benzersiz bir roman.
Mauritius'ta yaşayan, demokrasi, düşünce özgürlüğü ve insan hakları adına siyasi bir aktivist olarak mücadele veren, yetişkinlere okuma-yazma öğreten bir organizasyonla islam ülkelerinde yaşayan kadınların haklarını savunan 'Lalit' adında politik bir organizasyonun üyesi olan ve yazdıkları yüzünden hapse mahkum olan Güney Afrikalı Lindsey Collen'ın İsyan'ı, yazarın insan hakları mücadelecisi olarak yaşadığı tecrübelerin olağanüstü bir dökümüdür. Roman, mücadelenin her yerde mümkün olduğu umudunu verir ve isyan fikri tek bir cümle içinde şekillenir;
“Bize topluca saldırıldı, biz de kendimizi aynen öyle savunacağız.“
(Basın Duyurusundan Alıntı)
Kullanıcı Yorumları