"Yanıldınız, beynimi coşturdunuz, bana can vermek zorunda kalacağım hayaletler yaratma olanağı verdiniz"
Sapkınlık suçlamasıyla atıldığı hapishaneden böyle sesleniyordu Sade bekçilerine. Yarattığı hayaletler, onu edebiyat ve felsefe tarihin en tartışmalı isimlerinden biri yaptı. Lanetlenmesine, adının cinsel sapkınlıkla özdeşleştirilmesine rağmen, anlatım yetenekleri hiç bir zaman tartışılmadı.
Dostoyevski, Gide, Wilde, Passolini başta olmak üzere, birçok sanatçının başucu yazarı olan Sade ile Türkiyeli okuyucu bugüne kadar ciddi biçimde tanışamamıştı. Sade'ı kendi kaleminden okuyabilecek, onun hakkında yazılan ve söylenenleri yerli yerine oturtabileceksiniz.
"Justine", "Sadom'un Yüzyirmi Günü" adlı eserleriyle birlikte Sade'ın başyapıtı olarak kabul edilmektedir ve 1926 yılında yılında "Sodom'un Yüzyirmi Günü" bulununcaya kadar, onu tarihe mal eden, adını "simgeleştiren" başlıca eser olmuştur.
Bireyin cinsel eğilimlerinin arka planı, suç ve ceza olguları, sapkınlık kavramının tüm boyutlarıyla tartışılması, sınıfsal farklılıklarla birey davranışı arasındaki bağların sorgulanması, Sade'ın tüm eserlerinin temel izleğini oluşturur ve gösterdiği büyük başarı adını ölümsüzleştirmiştir.
Sade'ın diğer başyapıtı "Sodom'un Yüzyirmi Günü"de çok yakında yayınevimiz tarafından yayımlanacaktır.
Kullanıcı Yorumları