Prof. Dr. Mustafa keskin, kabadayılılığın babayiğitlik, ağabeylik olduğunu ifade ederek kabadayılığın esas anlamıyla mert, cesur, atılgan, geleneklerine bağlı, vatanını seven ve koruyan kişiler olduğunu söyledi. Kabadayılar kılık kıyafetlerine dikkat eder toplumdaki diğer bireylerden farklı görünmemeye özen gösterirlerdi. Fakat genellikle pardösüsüz gezmezlerdi. çünkü koltuk altında, bellerinde silah taşırlar, bunu da bir gösteri vasıtası yapmazlardı.
Hiç biri mesleklerinde sivrilmek iddiasında değildi. çoğu yaptıkları mesleği en iyi şekilde yapmaya çalışırdı. Mesleklerine devam etmelerinin nedeni ise başkalarına muhtaç olmaktan ya da başka kişilerin himayesine girmekten korktukları içindir, ekonomik olarak başkasına bağlı olarak yaşamak, onun her istediğini yapmak durumunda kalmaktan başka bir şey değildir. Bundan dolayı da kendi sorumluluklarını dışına çıkmazlardı pek.
Bununla birlikte hakiki kabadayılar kendisinden bahsettirecek herhangi bir olay ile övünmeyi ayıp sayarlardı. Görenler söylerler; şayet biri böyle bir olaya ilişkin soru sorarsa; “- evet. öyle bir şey olmuştu” der geçerlerdi. Onlar için bu olaylar kabadayılık aleminin sıradan işleriydi. Senin ne yaptığın değil, başkalarının senin yaptıklarından nasıl bahsettiği önemlidir, mantığıyla hareket ederlerdi. ünlü kabadayı Yolyemez Nazmi dayı, “Ben hayatım boyunca yaptığım hiçbir şeyi övünerek anlatmadım, insanların merakını gidermek için sadece, sorulan sorulara cevap verir, söylediklerimin abartısız olmasına da özelikle dikkat ederdim.”
Kullanıcı Yorumları