çok sevdiği karısını kaybetmiş bir adam.
Söylediği şeylere kimseyi inandıramaz. Herkes onun üzüntüsünden delirdiğini düşünür.
Birkaç kişi hariç...
“Şimdi elimizdekileri polise versek bile bu işten bir şey çıkmayabilir. Bu adamlar çocuk değil, duymadın mı ortada dönen parayı! Bu çapta paralar için ülkelerde savaşlar çıkıyor. Bizim Kamuran'ı daha polisin eline geçer geçmez öldürürler. İşi açığa çıkartmak için başka yol bulmalıyız.”
“Ne yapacağız abi Şimdi nasıl devam ediyoruz”
“Bilmiyorum. Düşünmemiz lazım.”
“O zaman düşünelim abi. Olayı dünya kamuoyuna servis edebilmek için elimizde herkesin bildiği dört cinayet var. İstersen iki de Amerikalı keselim duymayanlar da duysun.”
“Olur, elimizdeki dördünü hallettik de ikisi kaldı.
Fesuphanallah! Sen iyi alıştın bu işe.”
Giray Candaş'ın, Berlin'de başlayıp İstanbul, Ankara, Sofya ve sonunda Novi Sad'da biten kaçış öyküsünde macera bir an olsun peşini bırakmaz.
Kullanıcı Yorumları