'Tarihler i 9 Mayıs i 992'yi gösterdiğinde gece yarısını biraz geçe İğdır'da bir deponun içinde buluşmuşlar, sadece selamlasmıslar, yolcu elindeki küçük bir kâğıt parçasındaki mührü ona göstermiş, o da kendisindekini göstererek birbirlerini teyit etmişlerdi. Kâğıt parçasındaki mührü de ilk defa görmüştü. çapraz iki kılıç, üzerinde ay yıldız, yanında bir takım işaretler... Ne olduğunu öğrenmek için daha sonra birilerine göstermeyi düşünmüştü, ama yolcu kendi elindekiyle şoförün elindeki kâğıt parçalarını çakmağı ile yakmıştı.Arkasından, doğrudan kamyonun kasasına tırmanıp, "nerede duracağım" demişti. Kimdi bu yolcu, ne iş yapardı, ne için kendi ülkesine gidiyordu üstelik ülkesinde şu anda savaş vardı... Ne diye böyle bir adam, savaş olan ülkeye giderdi Kanun kaçağı veya teröriste de benzememesine rağmen, bu gizem, bu ihtimam ne içindi"Bir yüzbaşı, Azeri-Ermeni savaşında Halk Cephesine ve bağımsızlığına yeni kavuşmuş Azerbaycan ordusuna danışmanlık yapmak üzere Nahcivan yollarında.Tıpkı 1918 yılında Bakü'ye yardıma giden Kafkas İslam Ordusu'nun Komutanı Nuri Paşa gibi.Ama onun gibi subayları ve birlikleriyle değil, yalnız başına.Savaşın karanlık yüzü.Ve o savaşta alevlenen bir aşk.
Kullanıcı Yorumları