Pendik'in üst taraflarından ilk kez geçiyorlardı. 2 km boyunca askeri araçtan başka bir şey çıkmadı önlerine. Yaklaştıkça daha uzaklara kaçan bir binayı arıyarlardı. Yol iyice daralıyordu. Hep genişlemesi beklenirken biraz daha daralıyor, bozuluyordu.
Emir'in bir eli arabanın arkasındaki küçücük motosikletteydi. Büyük bir insan için küçücük, ama on yaşında, henüz ilkokulu bitirmiş bir çocuk için kocaman bir siyah aynalarıyla kırmızı, güzel bir motosiklet. Sağında ve solunda, görüşünü sağlayacak siyah aynalarıyla kırmızı, güzel bir motosiklet. çocuk ruhunu bir salıncakla yükselterek bulutlara kadar çıkarıp, inişe geçiyor gibi coşturuyordu. “Bu benim motorum... Artık benim de bir motorum var.“ diye düşündü Emir. “Ah! Bir de okula başlasam....“
(Kitabın İçinden)
Kullanıcı Yorumları