ölümün Yanı Başında çiçek Açan Bir Aşk...
Bir kadın... Kadere meydan okuduğu mücadelede kuralları kendisi koyuyor ve mutlak itaat bekliyordu... O, kıyamete açılan kapının bekçisiydi...
Bir genç kız... Başarılı bir modacı olacağına inanmıştı... Ama İzmir'i sarsan depremler hayallerini de birer birer yıkıyordu... Korku, bütün varlığını ele geçirirken, dönüşü olmayan bir karar vermek zorundaydı...
Bir adam... Bu zamana yabancı olan bir hiç kimse idi ve yaklaşan kıyamete aldırdığı yoktu... Ta ki genç kız hayatına girene kadar...
Bir dağ... Derin bir huşuyla, engellenemez bir biçimde ve kusursuzca dönüyordu kendi helezonunda... Usul usul dönerek sallanan bir beşikti o, ölümün içine yatırıldığı... Ve uyansın diye beklendiği!
Jipin içinde o bildik manzarayı seyrederek, kıyametin inine sokuldular. Onlar dağın eteklerine tırmanırlarken, sis her yeri sardı, hava git gide karardı ve gök kubbe o gri yüzünü başlarının üzerine eğerek alçaldı, alçaldı, adeta nefeslerini daraltarak üzerlerine kapandı...
Kullanıcı Yorumları