“O, sıradan eleştirinin derinlik ölçme kurşununun ölçebileceğinden çok daha derindir.“ (Herman Melville). Hawthorne işinden atıldığı ve annesini kaybetmek üzere olduğu bir dönemde kaleme sarılıp onu dünyaya tanıtacak olan romanını yazmaya başladı. Hastalıklar, acılar, sıkıntılar ve endişeyle sarmaş dolaş olmuş çaresizlikler, Kızıl Harf'in doğumunu müjdeleyen bereketli toprağı besleyen unsurlardı. Hawthorne Kızıl Harf'te, günah ve suç ile bağışlanma arasındaki ilişkiyi, geçmişin geleceğe etkisini, bireyin toplum ile, içinde yer aldığı sosyal çevre ile ilişkisini belirleyici sorunlar olarak karşımıza çıkarır ve aynı zamanda sanatçının elindeki malzemeyle, gerçek-gerçeküstü; nesne-simge arasındaki ilişkiyi nasıl değerlendirmesi gerektiği sorusuna da cevap arayarak, birbirlerini nasıl etkilediklerini gösterir. Günah, tövbe, bağışlanma kavramlarını ve bireyin toplum ile ilişkisini sanatçının elindeki malzeme ile şeffaflaştırır.
Kullanıcı Yorumları