üniversitelerde lisans düzeyindeki yaygın eğitim, özel durumu olan eczacılık fakülteleri dışındailacın temel ve biraz da uygulamalı farmakolojisine ve kısmen de toksikolojisine odakI anmıştır. BöyI e bir eğitimin hedefI erinden biri ,ileride reçete yazacak tıp öğrencisini ve reçeteyi yapacak olan eczacılık öğrencisini gelecekteiçine gireceği mesleğin temel gerektirilerini üstlenmeye hazırlamak ve sorumI uluk alabilecek bir düzeye getirmektir. Oysakiilacın üniversitelerde öğretilen derinliğinin ötesinde,ilaç endüstrisinde,ilaçlailgili düzenleme kuruluşlarında görev alacakI arı, halk sağlığı elemanlarını, ekonomistI eri,idarecileri ve sağlıkistatistikçileriniilgilendiren birçok özgül yanları da bulunmaktadır. Ne var ki klasik eğitim sistemimiziçinde lisansüstü düzeyde bunlar üzerinde sistemIlve yapılandırılmış bir şekilde genellikle durulmamaktadır. Bu kitabın amacıilaç alanını meslek olarak seçecek ya da seçmiş olanların, formasyonlarında eksik kalacak ya da kalmış olan seçilmiş konularda derinliğine eğitilmeleriiçin olanak sağlamaktır.
çeşitli temel alanlarda eğitim ve öğretim gördükten sonrailacı meslek olarak seçenler genellikleilacı 'bitmiş' ürün şekliyle tanırlar. Onun nasıl geliştirildiğini, yalın bir kimyasal maddenin veya ham maddeninilaç ürünü haline getirilirken hangi aşamalardan geçtiğini ve bununiçin sarfedilen emekI erin çeşitliliğini ve yoğunI uğunu bilmezI er. Bunların da bilinmesi gerekir. özellikleilacı daha bilinçli bir şekilde kullanmakisteyenlerin ve onunlailgili fikir beyan edeceklerin ve karar vereceklerin "buz dağının suyun altındaki kısmını"iyi bilmeleri gerekir. Yeterli bilgi olmadan fikir sahibi olunamaz, fikir sahibi olunmadan da geçerli bir karar verilemez. Kitap burada ve daha önceki baskıların önsözünde belirtilen vizyon ve misyoniçinde Türkiyede gönüllüinsanlar üzerinde klinik araştırma yapılmasıiçin el¬zem olan düzenlemelerin yaşama geçirilmeye başlandığı 1993 yılından beri genişletilerek öğrenmekisteyenlerin ve çeşitli meslek mensuplarının kulI anımına sunulmaktadır. Daha önceki baskılardan birinin önsözünde değindiğim gibi Bu amaçla yazılmış 'textbook' niteliğindeki klinik farmakolojlkitapları, gözI emlerime göre Avrupa ülkelerinde veya ABD'de pek yoktur veya az sayıdadır. Buna karşılık mültidisiplinerliğin olmazsa olmaz bir koşul olduğu klinik farmakolojlalanının temel ögeleriileilgili disiplinlerde, baştaistatistik olmak üzere, özgül konulu monografI ar veya yeniilaç geliştirmek ya da başvuru dosyası hazırlamakileilgili teknik kitaplar görece fazla yayımlanmıştır. Kitabın güncel normI ara göre yeni gelişen bir disiplinde eğitim ve araştırmaların tasarımlanmasında, geliştirilmesinde ve kaynak gereksinimlerinin karşılanmasında katkıda bulunacağını umuyorum. Kitabın arkasına konulan düzenlemeI erleilgili veya teknik kılavuz şeklindeki Ekler bazı kısımlarıyla kitabın ana konularını tamamI amakta, önemIlkavram, tanım ve yaklaşımI arı açıkI amaktadır.
Görece bakir bir alanda kitap yazmak, yeni kavram ve uygulamaları ele almayı gerektirir. Bunun doğurduğu önemIlbir sorun bu kavramI arı ve uygulama ögeI erini dillendiren terimI erin Türkçe karşılığını bulmaktır.ilaçlailgili yeni geIişmel eri yansıtan düzeni emel eri yapan resmi makaml arın bile bu konuda sıkıntı çektikieri, "medicinal product" yerine tıbbi ürün demel erinden ve halkın bile kullandığı bir karşılığın çok eskiden beri var olmasına karşın "advers" sözcüğünü Türkçe karşılıksız bırakmalarından ve daha başka örnekl erden anlaşılmaktadır. Bu konuda çözümiçin TDK'den medet ummak, topu taça atmak sayılır. Bir benzetmeyl e cephede savaş verenlerin ve sıkıntıyı kendi üstl erinde duyumsayanların bulmak zorunda kaldıkl arı teriml er üzerinde durmak gerekir. Türkçedeki karşılıkl arilk duyulduğunda yadırganabilir Ben deilkokul öğrencisiiken arapça ay adları yerine ekim, kasım, aralık ve ocak gibi yerl eşmiş bambaşka anlaml arı olan sözcükl eri kullanacağımızı öğrendiğim zaman hayretiçinde kalmıştım; şimdiise bunl arı hiç yadırgamıyoruz.
Kitapta Türkçe terim ve kavramları dillendiren sözcüklerin yanında, bunlarıningilizce karşılıkları paranteziçinde çoğu yerde gösterilmiştir. Bunun görece sık yapılmasının nedeni,internet üzerindenilave bilgi almakisteyenlereip ucu vermek ve farmakolojiyiingilizce öğrenenlerin Türkçe metinleri anlamalarına az da olsa yardım etmektedir.
2001 yılında çıkanikinci baskının önsözünde kitabıileride çok yazarlı olarak sunabilme ümidimi belirtmiştim. Bu baskıda çalışma alanlarında deneyimlldört hocamızın, Mehmet Melli, Şule Oktay,ilker Kanzık ve Hanefi özbek ve yetenekllgenç bir eczacı arkadaşım olan N.Demet Aydınkarahaliloğlu'nun kitabıma katkıda bulunmalarından dolayı onur duyuyor ve kendilerine teşekkür ediyorum. Ayrıca bilimsel ve teknik konularda danıştığım Melih Babaoğlu, ümit Yaşar, Bülent Gümüşel, Vedat Eğilmez ve Tambay Taşkın'a ve kitabın kapak tasarımına katkıda bulunan Hakan Orer'e, kitabı baskıya hazırlayanibrahim Yıkılmaz'a, kaynakl arı temin etmek, bilgimi güncel tutmak ve lojistik destekiçin kısmen araştır¬ma fonunu kull andığım Türkiye Bilimler Akademisi'ne de teşekkürlerimi sunuyorum.
Kullanıcı Yorumları