Sosyal adalete, dayanışma ve yardımlaşmaya büyük önem veren Kur'an, insanların mutlu ve huzurlu bir şekilde kardeşlik duyguları içerisinde toplumsal barışı sağlamış olarak yaşamalarını ister. İşte bu toplumsal barışın oluşmasında en önemli etkenlerden birisi de şüphesiz infâktır. çünkü infâkın birey ve toplum üzerinde psikolojik ve manevi bir çok faydası vardır.
öncelikli olarak insanda verme ve paylaşma duygusunu geliştirir. Kendi ihtiyacı olduğu halde kardeşini tercih etme davranışı dediğimiz îsâr anlayışının gelişmesini sağlar. İnfâk, fakir ve zayıf insanlara karşı iyilik ve ikram kapılarını açar. Bu kapıların açılması kulların birbirine karşı kardeşlik duygusunu, insanlık şuurunu ve beşeri tesânüdünü meydana getirir. Zayıf ve çaresizlere tam bir emniyet sağlayarak onlara, vahşet ve hırs pençeleri arasında değil, kalplerde, gönüllerde yaşadıklarını hissettirir. Zengin ile fakir arasında oluşacak kin ve nefret duygularını izale ederek, saygı ve sevgi bağlarının oluşmasını temin eder. Böylece insanların, Hz. Peygamberin (s.a.v.) ifadesiyle, bir binanın tuğlaları gibi birbirlerine kenetlenerek, barış ve huzur içerisinde yaşamalarını sağlar.
İşte bu çalışma, insan hayatında önemli bir yere sahip olan infâkı Kur'an bütünlüğü içerisinde detaylı bir şekilde ele almaktadır. İnfâkın İslam öncesi dönemden nüzul sürecinin bittiği döneme kadar hangi anlamlarda kullanıldığını ve ne gibi anlam değişikliklerine uğradığını incelemektedir. Kur'an'da infâkla yakın ve zıt anlam ilişkisi içerisinde olan kavramların lugat ve ıstılahi anlamlarını vererek infâk ile olan bağlarını ayetler ışığında izah etmektedir. İnfâkın işlevsel ve ahlâkî açıdan insan hayatındaki önemi üzerinde durmaktadır.
(Tanıtım Bülteninden)
Kullanıcı Yorumları