Ürün Özellikleri
Kitap Kıta Çin'in önde gelen politik tarihçilerinden, Mao Zedung ve Çin Komünist Partisi Tarihi üzerine araştırma sürdüren Yang Fengcheng'in uzun yıllara dayalı çabalarının ürünüdür ve eserini 2007 yılında tamamlayabilmiştir. Yang Fengcheng, Pekin Renmin Üniversitesi Marksizm Araştırmaları Bölümünde öğretim görevlisidir.
Yang, Çin'de ve tüm dünyada 1940'lardan bu yana Mao'nun politik ideolojisi üzerine yapılan araştırmaları ve tartışmaları sistematik bir biçimde inceleyerek dalında ilk olan bir eseri ortaya çıkarmış bulunuyor. Eserin, Batı'da yayınlanmasından hemen sonra dilimize kazandırılması övgüye değer bir olaydır.
Çin'deki Marksist akım, Mao'nun ünlü Uzun Yürüyüş'ünden sonra dünyanın dikkatlerini üzerine çekmişti. Batı dünyasında Mao üzerine araştırmalar genellikle 1940'dan itibaren hızla gelişti. 1968-74 arası Batıda yükselen ilerici, anti-otoriter aydın hareketleri ve anti-emperyalist dalga, Çin Kültür Devrimi'ne büyük bir ilgi duymuş, bu da Batı'da yapılan araştırmaların geniş ölçüde artmasına yol açmıştı.
Mao'nun düşünceleri Çin'de uzun bir süre boyunca onun kendi kişisel düşünceleri olarak ele alınmış ve araştırmalar bu perspektifle yürütülmüştü. Öte yandan onun düşünceleri üzerine yapılan araştırmalar da düz bir çizgi izlememişti. Parlak, sönük, sisli dönemler birbirini izledi; Mao'nun kendisinin de etkisiyle araştırmalar bir dönem kişi putlaştırılmasının kurbanı oldu ve oldukça yüzeyselleşti. Mao, 1976'da 83 yaşında hayata gözlerini yumduğunda, Kültür devrimi son buldu ve ardından kısa bir süre sonra Çin şaşırtıcı bir değişim dönemine girdi. Çin liderleri bu dönemde ortak bir sağduyu göstermişler, oydaşma içinde Çin için en uygun yolu aramaya koyulmuşlardı. Harvard Üniversitesi ve North Carolina Üniversitesi Asya ve Çin Uzmanı olan, Ezra F. Vogel, ve Steven I. Levine, bu olguyu “Deng Xiaoping Dünyayı Sarsıyor” adlı ortak eserde detaylı bir şekilde incelediler. 240 üst düzey Çin lideri 10 Kasım 1978'de ÇKP'nin aralıksız 34 gün süren çalışma konferansında demokratik bir biçimde Çin'in geleceği için bir plan belirlemeye çalışmışlar ve toplantı başarıya ulaşmıştı. Ezra F. Vogel eserini bu uzun toplantıda bulunan 2 dönem Çin Sosyal Bilimler Akademisi Başkanlığını yapmış Yu Guangyuan'ın birinci el notlarına dayanarak kitaplaştırmıştı. Yukarıdaki toplantıda oluşturulan düşünceler Aralık 1978'de yapılan Parti Merkez Komitesi toplantısında kararlara dönüştürüldü Bu toplantı Çin tarihinde bir dönüm noktası oluşturmuştu.
Çin Komünist Partisi bu günlerde, kendi özgün karakterini sergilemiş ve devrimden sonraki 32 yıllık pratiğinin bir muhasebesini yapma görevini önüne koymuştu. Bu çaba 2.5 yılı aşkın bir süreyi aldı, Çin usulü geniş ve sabırlı toplantılar ve tartışmalar sürdürülerek üç yıl süren bir araştırma ve tartışma süreci yaşandı. Parti bütün hatalarından arınmalı ve yeniden saflığına kavuşmalıydı. Kadrolarına ve üyelerine, Parti-dışı insanlara yaptığı bir haksızlık varsa düzeltmeli, eski dosyalar tümü yeniden açılmalı titizlikle incelenmeliydi. Bu amaçla 100 üyeli bir araştırma komisyonu oluşturuldu. Ç.K.P benzer bir çalışmayı Japonya'ya Karşı Direniş Savaşı sürerken 1942-45 yılları arasında bir düzeltme hareketi şeklinde yapmış ve sonunda Partinin kuruluşundan itibaren 24 yıllık pratiğin değerlendirmesini yapmıştı. Karara bağladığı belge Çin komünistlerinin 1946'da yaşadıkları krizi aşmada önemli bir rol oynamıştı. 1981 Haziran'ında Ç.K.P Merkez Komitesi hazırlanan taslağı incelenerek “Halk Cumhuriyetinin Kuruluşundan Bu Yana Partimizin Tarihinde Belirli Sorunlar Üzerine Karar”'- kitapta ek olarak sunulmuştur- oybirliği ile benimsemişti. İlginçtir, kararın adı 1945 kararı ile neredeyse aynı adı taşıyordu. Bu karar sadece Partinin genel pratiğini değerlendirmiyor, aynı zamanda özel olarak Mao'nun -bütün ortaya çıkardığı tatsızlıklar ve hayal kırıklıklarına karşın- büyük umutlar beslediği ve son nefesine kadar bu umutlarını koruduğu, Kültür Devrimini değerlendiriyordu. Karar, “Kültür devrimini Partinin, devletin ve halkın uğradığı en ciddi yenilgi ve en ağır kayıplardan sorumlu tutuyor. Bunun Mao Zedung yoldaş tarafından başlatıldığını ve yönetildiğini” dillendiriyordu. Belge, aynı zamanda Mao Zedung Yoldaş'ın Tarihsel Rolü ve Mao Zedung Düşüncesi adlı 4 maddelik detaylı bir bölüm içeriyor ve Partinin yönlendirici ideolojisi olan Mao Zedung Düşüncesini ve Mao Zedung'un kişisel değerlendirmesini ayrı olarak ele alıyordu. Mao Zedung'un yaşamının son yıllarında ortaya çıkan kişisel hatalarını ayrıntılı bir şekilde değerlendiriyordu. Diğer liderler de bu hatalarda kendilerinin de belirli derecede sorumlu olduklarını kabul ediyordu. Bu belge daha sonraki dönemde Çin'deki gelişmenin yönünü belirlemekle kalmamış, aynı zamanda Mao Zedung Düşüncesi olarak adlandırılan bir dizi teorilerden oluşan düşüncelerin araştırılmasında yeni bir yön ve perspektif ortaya koymuştu.
Mao Zedung Düşüncesi daha sonra sadece kişisel yönüyle değil düşüncelerin oluşumuna tüm katkıda bulunan etken ve aktörleri içine alan daha zengin bir içerik içinde araştırılmaya ve değerlendirilmeye başlandı ve “Çin'deki Marksizm'in ve Çin'in komünist idealinin kristalleştiği kolektif zekayı temsil ettiği” düşünüldü. Tabii ki, bu onun kişisel yönünün önemini azaltmamıştı. Elinizdeki kitapta izleyeceğiniz gibi, bundan sonra yapılan araştırmaların sayı, nitelik ve araştırma metotları bakımından zenginleştiği, farklı bakış açılarının ortaya koyulabildiği yeni bir dönemin açıldığı görülmektedir. 1990'lar ve 2000'lerde araştırmalar daha da artmıştır. Yukarıdaki belgenin yankıları Batılı araştırmalara da yansımış, araştırmacılar belirli bir dönem sessizliğe ve düşüncelerini gözden geçirmeye koyulmuşlardır. Bu dönemde verilen ürünlerin sayısı dramatik bir biçimde düşmüş, daha sonra tekrar yükselmeye başlamıştır.
Türkiye'deki okuyucu bu eserde çok sayıda belge ve veri yardımıyla. Mao'nun eserlerini ve felsefesini, onun mimarı olduğu, Çin Devrimine ve sosyalist inşa çabalarına ilişkin tüm düşünceleri, Çin'deki Marksizm ve sosyalizme ilişkin kavramları; Çin toplumunda Mao'nun bıraktığı derin izleri ve Ç.K.P'nin dün ve bugün oynadığı rolü izlemek ve değerlendirmek olanağı bulabilecek, Batının ünlü araştırmacılarının düşünceleri ile karşılaştırmalar yapabilecek, öte yandan bu ülkenin 21. yüzyıldaki geleceğine ilişkin önemli ipuçları elde edebilecektir.
Cem Kızılçeç-
(Tanıtım Bülteninden)
Kullanıcı Yorumları