Bir hekim, bir şair, bir ressam, bir yazar... Hele üzerine bir de günümüzde yok olmaya başlamış romantizmi katıp harmanlarsa, o kişiden işte böylesi “lezzetli” bir aşk romanı ortaya çıkıyor. Lezzetli dedim, çünkü okurken değişik çeşit fondanlar içeren çikolata kutusu geldi aklıma nedense. Hani kutuyu açar bir tanesini ağzınıza atarsınız... Sonra bir tane, bir tane daha... Derken kutu biter ya, işte bu kitap da aynen o şekilde okunuyor. Bir bölüm, bir bölüm daha derken, bir bakıyorsunuz kitap bitmiş... üzülüyorsunuz bittiğine... Yürekten kutluyorum. Ben çok beğendim, eminim okuyan herkes de beğenecek.
- Neva çiftçioğlu Banes
Zor bir işe soyunmuş Mustafa Okçay. İlk romanı Mandalina'da ölümsüz bir aşkı anlatmak için yola çıkmıştı. Maziye Hasret'te ise bu hikâyenin öncesine dönüş var. Tarihi olaylara içinden bakarken romandaki karakterlerin kimler oldukları da tek tek ortaya çıkıyor. O kadar karışık ilişkiler yumağından, hele de tarihe tanıklık ederek çıkmak her yazarın harcı değil.
Mustafa Okçay mesleğini halen icra eden çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı. Aynı zamanda ressam ve bir şair. On parmağında on marifet olanlardan. Yabancıların gerçeklikle uzak yakın ilişkisi olmayan kitaplarına hayranlıkla bakarken bir Türk yazarın kaleminden çıkan, yer yer fantastik ögeler de taşıyan, ayrıca büyük bir aşkı anlatan eserine eğer kayıtsız kalınacaksa; bu çok üzücü bir durum olacaktır.
Kullanıcı Yorumları